Sırma saçlı, nazlı yâr, derdi derde katansın.
Şu zavallı gönlüme, hançer gibi batansın.
Sanma aşk pazarında, üç kuruşa satansın.
Bir sevdayı bir güne sığdıranlar utansın!
Gözler önüne serildi, cümle gizli kalanlar.
Bazıları doğru idi, ekserisi yalanlar.
“Korkmayın ısırmaz” deyip nefs ipini salanlar,
Küfür seline düşüp de cehenneme dalanlar.
Serseri bir yel vurdu.
Savurdu götürdü beni.
Ayırdı hepimizi,
Kopardı sizden beni.
Penceremde ışık yok.
Ölüm bekler gibi bekledim seni.
Mühlet bir anda dolacakmış diye.
Arzda kaybolmuş zannettim teni.
Ruhum azığın toplamış diye.
Neden ellerim dermansız, ellerimde neden.
Ellerim dermansız, neden ellerimde neden.
Dermansız ellerimde, ellerim neden neden?
Ellerimde, neden dermansız ellerim, neden?
Neden, ellerimde dermansız ellerim neden?
Nedendir, bu gözlerindeki nem?
Eğer hicran için ağlıyorsan,
Bilmelisin budur aşka sitem.
Kalbi kezzap ile dağlıyorsan,
Nedendir, bu gözlerindeki nem.
Bir tânenin tânesine,
Gülpembenin hanesine,
Sor bir derde, çâresine,
Söyler sana O’nun adın.
Bir serap gördüm sanki, küllenmiş aşklar çölünde.
Zannettim o an kendimi, masmavi sevda gölünde.
Gülüyorsa gözlerim, istikbâlden korkarak,
Bitmiyorsa sözlerim, dil-i dilden yakarak,
Sönmüyorsa közlerim, denizlerden akarak,
Sebebimsin sen benim, kalbime girip,
Aşkından divânedir, burada Garip.
Mecnûn’a gülerken, ben mecnûn oldum.
Sahralarda değil, sende kayboldum.
Tükendi takâtim, artık yoruldum.
Kalb çılgına döndü, fikre isyankâr,
Ruhum sukûn etti, beden günâhkâr.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!