Şapka idim çorap oldum,
Saray idim harap oldum.
Vaha idim serap oldum.
Beni neyler ateş neyler?
Ana, baba, kardeş neyler?
Avcunun kum gibi sıktığı zaman,
Daha bir süratle akmayacak mı!
Bu zalim oyundan bıktığı zaman,
O canın teninden çıkmayacak mı!
Teninde renklerin sıcak nefesi;
Alışkın değilim bu karanlığa,
Yüzünü görmesem kaybolurum, dön.
Sitemin her hali yalnızlığıma,
Sensiz kederimden ağlıyorum, dön.
Tek zaferim sendin, yenik dünyamda,
Sevdanın hasını çektim, sürüdüm;
Sürürken sürünmek zor imiş gardaş.
Bu uğurda hayli bir yol yürüdüm;
Vazgeçipte dönmek zor imiş gardaş.
Uykum saklanıyor, ben de arıyom.
Evim İstanbulunda
Üsküdarın solunda,
Gülümsen bülbülündüm;
Maymun ettin yolunda.
Garani hırkası mı?
Saatleri mektup yaptım, gözyaşımı pul;
Geceleri kitap yaptım, sen önsözü ol.
Gönül feryadı, sitemin adı 'bir vefasız kul',
Varsın gökyüzümde güneş olmasın,
Gece rüyalarda görürüm seni.
Varsın yokluğunun yeri dolmasın,
Varsın seni sevmek çürütsün beni.
Canlanır gül yüzün baktığım yerde,
Bir sen kalmışın bak ıssız limanda,
Giden gemileri uğurlar gibi.
Maziyle bir sohbet, eski zamanda;
Hoş geldiniz sayın misafirlerim.
Lütfen şöyle buyrun, içeri girin.
Sizlere ne ikram edebilirim?
Dost mu yabancı mı, siz karar verin.
Rahat olmanızı rica ederim.
Dünya'nın düzeni işte ortada;
Bir kazık atmazsan, adam değilsin!
Yedi Tepe, Üç Göz Oniki Ada,
Bir pula satmazsan adam değilsin!
İnsanlar sürünsün, ayazda karda,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!