Bazen öfke kalbi kibirle bürür,
Gurur bir perdedir, zamanla çürür.
Sonunda o acı gerçek görünür;
Kalbinin yarısı kaybolduğunda.
Bir zaman göz göze tebessümlerde
Elma gETir Sil dEDi......
Soy BıçAKLa Dİl DEdi.....
DÜnyADa BİrtANeYiM.........
KIyMeTiMİ Bİl dEDi.........
Kaşıkçı elması mı? .............
mahşere gizledim iki soluk mesafeli bakışlarımı.
Anlatabildiklerimi susturdum inci yüreğimde.
Olmazla değil bilmezle yordum fikirlerimi
ama yok...
sen yoksun şimdi yine takvim yapraklarımda
solmuş yapraklarımda...
Terketmekten daha zor, kalıp savaşlar vermek,
Olmayan bir düşman la, dilde tahta kılıçla.
Bir deli sopasıyla, fırlatıp hedef vurmak;
Evim İstanbulunda
Üsküdarın solunda,
Gülümsen bülbülündüm;
Maymun ettin yolunda.
Garani hırkası mı?
Hoş geldiniz sayın misafirlerim.
Lütfen şöyle buyrun, içeri girin.
Sizlere ne ikram edebilirim?
Dost mu yabancı mı, siz karar verin.
Rahat olmanızı rica ederim.
-Korkuyorum be gardaşım, ne deyim;
Bugün patron daha da bir asabi.
Mümkün müdür bir camiye gideyim!
Kaç haftadır cumasızım be abi.
-Rızık sana patrondan mı geliyor?
Kaç kere yıkılıp kaldım yerimde,
Hatamın sonrası bedeli kaldı.
Bir sabah uyanıp, yosun gözlere
Yalnızca bakmanın hayâli kaldı.
Diyemem ki sana 'dön yüreğime'.
Saatleri mektup yaptım, gözyaşımı pul;
Geceleri kitap yaptım, sen önsözü ol.
Gönül feryadı, sitemin adı 'bir vefasız kul',
Varsın gökyüzümde güneş olmasın,
Gece rüyalarda görürüm seni.
Varsın yokluğunun yeri dolmasın,
Varsın seni sevmek çürütsün beni.
Canlanır gül yüzün baktığım yerde,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!