Ögrendimki,
Caresizligine en büyük care sabirmis:
Sabirla, her yara kabuk bagliyor,
Kalbin
Umut kokularini derinden aliyormus.
Kacip siginacak,
Ortaya yayilmis dertlerini
Orada derleyip toplayacak
Saglam bir yer
Ve,güvenilir bir el aradiginda
Kendinden baska
Ben sana,simdi neyimsin diyecegim!
Kanimda oldugun halde,
Bunu
Dile getirmeme casaret vermiyorsan.
Benden, yildizlar kadar uzak
Kendine kiziyorsan,
Mutlaka sucun vardir.
Sucunu Kabul ediyorsan,
Düzeltme yoluna girmissindir.
Yeter hayat! her dogan günde
Yeni icatlarin var acmaya basima.
Ihtiyacim yok artik,
Bir sürü oyalayici dil dökmene.
Dertle demlendigim yeter!
Ben geldim bahar mor gelincik...
nihayet uyandım uzun uykumdan,
tereddütsüz tut narin yapraklarımdan
kökümü dirençlendirdim
küskünlüğümü kara kış altında bıraktım.
Bu gün, gelme üstüme benim!
Bu gün, yine siir olasim var!
Caglayip akasim,
Kendimi kelimelerde bogasim var.
Yine, kendimi kelimelerimin atesinde,
Öze degil,
Göze hitap etsede bu devir.
Bu saltanat gecicidir
Sonunda kazanan
Güzel, kalplerdir.
Nasil istirki bu böyle ?
Hasretinle,
Yaptigim her anlasmayi
Zaman gittikce bozuyor.
Azardan, kovulmadan,
Affı olmaz aşığın,
dikkat et her adımına
onu denemeye kalkışma.
kıskandırıp
naz edeyim derken
bir bakmışsın
kalemine sağlık
“Yere” mim olmadan “yâre” lam olmaz.
Görmemişken bile, yüreğim kaldıramaz.
Cemalini göreyim, cennetten de geçerim
O Kevser şarabını, sonsuza dek içerim.