Nihat Malkoç Şiirleri - Şair Nihat Malkoç

Doğu Anadolu'nun şirin bir ilisin sen
Kardeşliğin şiarı, sevginin dilisin sen
Bir zamanlar Urartu, Medlere vatan oldun
Kalp gönderinde bayrak, solumda atan oldun
Göklerden rahmet toplar, Hakk'a açık ellerin
Kardeşliğe dairdir, gül yüzlü emellerin

Yaktı, kül eyledi hicran ateşi
Yürek yangın yeri, nâr zalim gurbet! ...
Eritsin karımı vuslat güneşi
Sılanın yolunda kar zalim gurbet! ...

Dilinden anlamam dillerin başka

…Ahmet Kabaklı’ya rahmet ve minnetle…

Medeniyet beşiği, Göllübağ’ın gülüydün
Hakikati haykıran İslâm’ın bülbülüydün

Kalem efendisiydin, medeniyet âşığı

Sen çağırdığın zaman gelirim koşa koşa
Huzuruna varırım dağları aşa aşa
Aklıma düştüğünde uyku tutmaz gözlerim
Sırılsıklam olurum gözyaşım taşa taşa

Allah deyip hak yiyene
Aklım şaştı, aklım şaştı
Az gösterip çok yiyene
Aklım şaştı, aklım şaştı

Garibanı sömürene

Seni anlatmaya yeter mi sözler?
Gümansız sevgiye dilsin Akşehir! ...
Gurbete düşenler yolunu gözler
Kırık bağlamamda telsin Akşehir! ...

Sırtını yasladın Sultan Dağı’na

Hâlden istikbâle döner yüzünü
Yeşilden maviye uzar da gider
Denizden devşirmiş mavi gözünü
Hasreti yüreğe sızar da gider

Deniz mavisidir burda her cisim

“Kenar-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu,
Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer'den onu! ”(M. Akif Ersoy)

Garip kalmasın İslâm, mahzun olmasın diye
Hakk, Ömer Bin Hattab’i verdi bize hediye

Kimi gece gün hastadır
Adaleti yok dünyanın
Kimi bir ömür yastadır
Adaleti yok dünyanın

Kimi iner kimi çıkar

Güneyin incisi, en baştasın sen
Toros Dağlarında karsın Adana! ...
Dadaloğlu gibi genç yaştasın sen
Gözümün ışığı, yârsin Adana! ...

Uygarlık beşiği; ilimsin, fensin