Hikmet; kainat,insan ve kutsal kitabımız Kur’anın sırlarını çözmek,ibadetlerin sırla-rını kavramak,eşyanın hakikatini anlamak,baktığı her yerde Allah’ın ayetlerinin tecellilerini görmek, ilmel yakin,aynel yakin,hakk-el yakin mertebelerinin sırlarını çözerek Allah’a “ki yay misali belki daha da yakın “ hale gelmek,Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmak,Kur’anın yolunda yürümek ve yaşayan,yürüyen Kur’an olmaktır.
Ayrıca hikmet,ilim amel ve imanımızın,söz ve davranışımızın,içimizin dışımızın
bir ve her halimizde Allah’ın hükmü doğrultusunda olmamızı gerektirir.İhya-ı Ulumu’d -Din adlı kitabında İmam-ı Gazali,hikmet konusunda şu hadisi bildiriyor;
“Hikmet,kişinin şerefine şeref katar,köleyi yükselterek melikler meclisine oturtur.”
Resulullah efendimiz bu hadisle ilim ve hikmetin,dünyevi faydasına işaret etmiştir.
ahretin kazancı daha hayırlı ve kalıcıdır.İlim ve hikmet,öyle bir sırdır ki ona sahip olanın saltanatı manevi,tacı tahtı,ünü,ünvanı dünya sultanlarını kıskandıracak yüceliktedir.
Ben ölümsüz kara sevdaların tutkunuyum
Ben sevda karası gözlerin tutuklusuyum
Ben sevgisiz kalınca solan sevda gülüyüm
Bu kadarcık sevgiyle açmadan solarım can
Ben çılgınca sonsuza akan bir aşk nehriyim
Saat sevdanın beşidir kuzgun karam
Ben hala uyumadım gönül yaram
Gözümde yaşlar gah akar gah dingin
Betim benzim sevdalı nefesim solgun
Yaşamın kıyısında yürüyorum
Sensizlikten üşüyorum
Başka yaşamlara
Özlem duyuyorum
Yıllar yılı bekliyorum
Sevgilim bilmeden aşık oldum endamına
Yerimde olsaydın sende tutulurdun sana
Özür dilerim bir tanem affet beni aşkım
Sana aşık olmak kim ben kim
Böyle bir küstahlık da bulundum
kalbime söz geçiremedim bir an
Izdırap kan ve gözyaşı yazılmış alın yazıma
Baldıran zehri aşkı içiyorum kana kana
Yokluğun deli dalgalarla vuruyor usuma
Gizli bir el sürüklüyor beni ahiret boyutuna
Gölgeler peşimde hangi kapıyı çalsam
Ne kadere sitemkarım
Ne feleğe isyankarım
Ne ölümlerden korkarım
Sensiz ömrüme yanarım
Ne günahla bulanırım
Aşk çiçeğim,yeni bir gün doğacak birazdan
Yeni umutlar yağacak üstümüze semadan
Yeni bir aşka yelken açacağız durmadan
Korkmayacaksın hayatı aşkla yaşamaktan
Sevgilerini gömmeyeceksin yüreğine
Görünmez göze masiva sevgi ruha inince
Cümle dertler bir olur gönle sevgi girince
Aşk deryasına girme zira o pek derince
Her zorluk aşılır,aşk- ı Hakka erince
Dağ gibi olsa aşılır sorunlar sevince
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler
Yahya Kemal BEYATLI
Yahya Kemal “SESSİZ GEMİ” adlı şiirinde insanoğlunun en son ve en gizemli yolculuğu olan ölümü anlatırken,tüm yolculuklardan farklı olarak seven ve sevilenlerin giden sevgilinin ardından boşuna gözyaşı döktüğünü, giden sevgililerin bir daha geri dönmeyeceklerini bildikleri halde boşümitsiz de olsa beklemekten bir türlü vazgeçemedikleri,sonsuzluk gemisiyle sonsuz yolculuğa çıkan sevgililerin geri gelmeyeceklerini bilmezmiş gibi çaresizce beklediklerini anlatır.Kaybettiğimiz yakınlarımızın bir daha doğmayacak bir güneş gibi batıp gittiklerini bildiğimiz halde sanki bir gün çıkıp geleceklermiş gibi bir his duyarız.Belki de insan beyni kabullense de,insan kalbi sevdiklerini kaybetmeye proğramlanmamış olduğu içindir kimbilir.
Bir yolculuk,düşünün sessiz,sedasız uçsuz bucaksız bir deryaya açılmış,kaptanı mürettebatı görünmese de,yolcuları beklenen limandan
alınıp bilinmeyen bir aleme doğru yol alıyor.Ne kadar,ürkütücü değimli? İşte,insanın dramı aczi burada yatar.Ne bir mendil sallanır,ne kol.
Kaleminiz daim olsun... saygılar
ne kadar farklı bir çalışmaydı usta..ilgiyle okudum..emeğinize sağlık....
Haftanın şairi Nihat Gülle'yi yürekten kutluyorum
başarılı bir şair.
yolu açık olsun
şiir kitabı da hayırlı olsun
not: Şiir adına isminizi eklemeyin efendim.zaten şiir sizin. adınız da var. fazlalık oluyor