Kültür Sanat Edebiyat Şiir

İki Baharın Valsi
İki Baharın Valsi

karlı bir sabah - kendi başıma, sakura çiçeklerini süpürüyorum

  • Başucu Şarkıları27.09.2016 - 09:48

    Tarkan // Cuppa

  • başucu şiirleri25.09.2016 - 03:10

    Leyl-i Veda

    Ooh, gel... Ruh-i tabiat gibi malımür ü hamüş,
    Bu vefasız gecenin koynunda
    Kalalım bir ebedi saniye dalgın, bi-hüş...
    Kim bilir, belki de son leyle-i sevdamızdır;
    Bunda her lahza biraz ömr-i saadet sayılır!
    Ooh, bak dalgaların cezbe-i safiyyetine;
    Sanki bir hamle-i sevdaya açık bir sine.
    O kadar rakid ü sakit, o kadar müstağrak,
    O kadar uykuda her şey ki hemen korkulacak!

    Ooh, gel gel, bu hafa-gaha beraber gidelim;
    Orda, sensiz geçecek günleri tazmin edelim.
    Bir siyah kuş gibi amade-i pervaz ü firar
    Bu vefasız gecenin koynunda
    Edelim gel, ebedi kalmak için bir ısrar...
    Kim bilir, belki de son lahza-i sevdamızdır;
    Hoş geçen her dem-i sevda ebediyyet sayılır!



    VEDA GECESİ

    Gel, tabiatte olan ruh gibi mahmur, suskun
    Bu vefasız gecenin koynunda
    Kalalım bir ebedi saniye dalgın, baygın...
    Kim bilir belki de son aşk gecemizdir bu gece;
    Bunda her anı biraz mutlu ömür saymalıdır.
    Ooh, bak dalgaların tertemiz istemlerine
    Sanki birden koşacak aşka açılmış kollar.
    Öyle durgun, o kadar sessiz, o denli dalgın,
    O kadar uykuda her şey ki hemen korkulacak.

    Ooh, gel, gel de, bu sığ'nak yere birlikte gidip
    Orda, sensiz geçecek günleri tazmin edelim.
    Bir siyah kuş gibi hep kaçmaya fırsat arayan
    Bu vefasız gecenin koynunda
    Edelim gel, ebedi kalmak için bir ısrar...
    Kim bilir, belki de son anlarıdır aşkımızın;
    Hoş geçen her demi aşkın ebedilik sayılır.

    Sadeleştiren: Ahmet Muhip Dıranas

  • soprano25.09.2016 - 03:01

    Maria Callas

  • Başucu Şarkıları24.09.2016 - 22:26

    DOĞA İÇİN ÇAL 3 - GESİ BAĞLARI, ÇEMBERİMDE GÜL OYA, ÇAYELİ'NDEN ÖTEYE

  • başucu şiirleri20.09.2016 - 09:21

    Dört Mevsim

    Bahar mezarına gömsünler sizi
    Yapraklar gibi buluştunuzdu
    Kokular gibi seviştinizdi
    Bahar mezarına gömsünler sizi

    Yaz mezarına gömsünler sizi
    İlk kezmiş gibi buluştunuzdu
    Son kezmiş gibi seviştinizdi
    Yaz mezarına gömsünler sizi

    Güz mezarına gömsünler sizi
    Salkımlar gibi buluştunuzdu
    Ağular gibi seviştinizdi
    Güz mezarına gömsünler sizi

    Kış mezarına gömsünler sizi
    Sokaklar gibi buluştunuzdu
    Çarşılar gibi seviştinizdi
    Kış mezarına gömsünler sizi

    Cemal SÜREYA

  • başucu şiirleri20.09.2016 - 09:17

    YAŞAMAYA DAİR

    1
    Yaşamak şakaya gelmez,
    büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
    bir sincap gibi mesela,
    yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
    yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
    Yaşamayı ciddiye alacaksın,
    yani o derecede, öylesine ki,
    mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
    yahut kocaman gözlüklerin,
    beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
    insanlar için ölebileceksin,
    hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
    hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
    hem de en güzel en gerçek şeyin
    yaşamak olduğunu bildiğin halde.
    Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
    yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
    hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
    ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
    yaşamak yanı ağır bastığından.
    1947
    2
    Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
    yani, beyaz masadan,
    bir daha kalkmamak ihtimali de var.
    Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
    biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
    hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
    yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
    en son ajans haberlerini.
    Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için,
    diyelim ki, cephedeyiz.
    Daha orda ilk hücumda, daha o gün
    yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
    Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
    fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
    belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
    Diyelim ki hapisteyiz,
    yaşımız da elliye yakın,
    daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
    Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
    insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
    yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
    Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
    hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
    1948
    3
    Bu dünya soğuyacak,
    yıldızların arasında bir yıldız,
    hem de en ufacıklarından,
    mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
    yani bu koskocaman dünyamız.
    Bu dünya soğuyacak günün birinde,
    hatta bir buz yığını
    yahut ölü bir bulut gibi de değil,
    boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
    zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
    Şimdiden çekilecek acısı bunun,
    duyulacak mahzunluğu şimdiden.
    Böylesine sevilecek bu dünya
    'Yaşadım' diyebilmen için...

    Nazım HİKMET

  • Başucu Şarkıları17.09.2016 - 10:32

    Sia Cheap Thrills & Lyrics A- Idol 2016 with short funny Interview

  • Başucu Şarkıları14.09.2016 - 23:09

    Sarah Brightman and Antonio Banderas - El Fantasma de la Opera (subtitulada en español)

  • soprano14.09.2016 - 23:08

    Sarah Brightman

  • Başucu Şarkıları14.09.2016 - 01:02

    Sarah Brightman // La Calıffa