Hakikatin yakıcı, alevli aynasından, Alimi güler yüzle seyreden kendisidir, faziletin dik ve sarp tepesine tırmanan, mazluma yol göstermek onun vazifesidir. Dinin, Tanrı yolunun ışıklı tepesinde, göklere dalgalanan onun sancağıdır, tabutlardan yükselen meleklerin sesinde, mahşer gününde bile sonsuz bir neşe vardır.
Hakikatin yakıcı, alevli aynasından, Alimi güler yüzle seyreden kendisidir,
faziletin dik ve sarp tepesine tırmanan, mazluma yol göstermek onun vazifesidir.
Dinin, Tanrı yolunun ışıklı tepesinde, göklere dalgalanan onun sancağıdır, tabutlardan
yükselen meleklerin sesinde, mahşer gününde bile sonsuz bir neşe vardır.
Schiller, 1805, Alman şair.
Çev. Burhanettin Batıman.
Eşyanın hakikati; tasavvufun en zor konusu, insanların anlamakta zorlandıkarı konu.
Herkesten ve herşeyden kendi yaratılışlarının gayesinden başkasını beklememek.