Geçmişte yazılmış tarihi eserler,
toplumu ıslah ve terbiye adına söylenmiş değerli sözler;
zaman, mekan, muhatap, yazılış veya söylenişini gerekli kılan sebepler dikkate alınmadan insafsızca, saygısızca, kasıtlı cahilane bir davranış ile tenkit ve düşmanca red edilmemelidir.
Ama her duyduğumuza inanmak zorunda olmadığımız gibi
Allah’ın kullarını af edelim ki, af edilmeye en muhtaç olduğumuz hesap gününde, Âlemlerin Rabbi Allah tarafından af dilemeye yüzümüz, af edilme umudumuz olsun.
AF EDELİM Kİ
Haklı olmak güzel olsa da;
Mübarek kapasa da, yardım kapısın,
Kral sarayında, taklasın atsın,
Korkaklar gafletle, uykuya dalsın,
Hesabı sorulur, mahşer gününde.
Ölenler ölmüyor, eyleme merak,
Her kes kendi içinde kurmuş olduğu cennetinde veya Allah muhafaza cehenneminde yaşar.
Biz İnşallah MEN AMENE BİL KADER EMİNE MİNEL KEDER hükmüne inanan insanlar olarak kadere iman edip kederden emin olanlardanız.
Her şeyin dizgini O’nun elinde,
Her şeyin anahtarı O’nun yanındayken!
Herkes hilkatindeki mükemmelliğe bakarak,
nasıl var olduğu ile hayatı tüm sıkıntılarına, zorluklarına rağmen,
neden ve nasıl yaşadığı ve yaşaması gerektiği üzerinde düşünse!
Sanıyorum hayata daha farklı bir pencereden bakacak.
Düşüncelerin doğruluğu,
muhalifleri ile mukayese edilerek tespit edilebilir.
Muhalifi olmayan düşüncenin
doğruluğundan emin olmak mümkün değildir.
Evet,
dünya işleri bitmiyor.
Ta ki dünyanın bizimle olan işi bitinceye kadar.
Dün çalışıp çabalayanlar işlerini bitiremediler.
Bu gün, kendilerini bitirdiklerinin farkında olmadan mücadele verenlerde bitiremeyecekler.
En basit şeylere zaman ayırıp, dostluklarımıza sadakat adına, fedakarlıklara katlanan bizler;
Maalesef en ciddi ve hayati meselemiz olan, hilkat sebebimizi ve saadeti ebediyemizi düşünmeye zaman ayırmıyor veya ayıramıyoruz.
Kalbimizde sevgi ve dostluk duygusunu yaratan, dostlar dostu Allah’ı (cc) razı etme noktasında hiçbir fedakârlığı göze almaya niyetli görünmüyoruz! ..
Değerli Dostlar.
Bence Mehdi ve Müceddid beklemenin ve aramanın bir manası yok.
Her insan Hz. Adem’in (as.) evladı,
her Müslüman Hz. Muhammed Mustafa’nın (Asv.) ümmeti olması hasebi ile
irşad ve tebliğde, hakkı kabul ve tavsiye, münkeri red ve nehy’i ile vazifelidir.
Aydın olmak:
KARANLIĞA KÜFRETMEK DEĞİL,
KARANLIKTAN KURTULMA ADINA BİR MUM YAKMAK
VEYA KARANLIĞA KARŞI MUM OLUP YANMA AZİM, KARARLILIK VE FEDAKÂRLIĞINI GÖSTERME CESARETİNE SAHİP OLMAKTIR.
Aydın olmak;




-
Cahit Telkök
-
Metin Solak
-
Metin Solak
Tüm YorumlarHislerime tercüman olan bir uslup tebrikler
Efendim bu güzel hafta için çok güzel dizeler tebrikler elinize yüreğinize sağlık
Evet Necdet bey Çok doğru Tebrikler