Ayrılığın ölüm veren derdini
Kimse benden iyi bilmez, arkadaş!
Gönülden uzakta duran yurdunu
Gözünden ırmaya, gelmez arkadaş!
Ayrıldım yuvamdan, ağlar dururum
Başımdaki belâ, dert oldu bana
Bekle geliyorum, az kaldı canım
Yeter bu hasretlik, tak etti cana
Daha demediğim, söz kaldı canım.
Çekeceğim varmış, bunu hak ettim
Yarın belli olmaz, neler olacak?
Rabbim ağzımızda, tadı bozdurma
Kimler gitti, kimler kaldı, kalacak?
Alnımıza kötü, yazı yazdırma.
İnsanoğlu buya, alası içte
Derdimiz olmasın, boyları aşan
Bahtımız açılsın, gülsün isterim
Eski yıldan herkes, üstüne düşen
Gereken dersleri, alsın isterim.
Ne var sanki bunda, kardeşçe yesek
Seni bende buldum, beni de sende
Boynum bükükleşti, benden gidende
İçime kor düştü, yolcu edende
Özlemin narıyla, yan gel isterim.
Olsa da dört bir yan, dikenli çalı
Senden korkan alçak, niyeti aldım
Kapatıp gözümü, deryaya daldım
Baltayı çıkardım, davulu çaldım
İstersen yılana, akrebe, soktur
Korkunun ecele, faydası yoktur.
Bolu Dağı oldum sana
Köroğlu’ca, yaslan bana
İç suyumdan, kana- kana
Pınarların, hasıyım ben.
Ta dedemden anı kalan
Ne kadar şen şakrak kahkaha atsam
Ruhumdaki gece, dur diyor bana
Malı üçe alıp, beşe de satsam
Bu gidişle işin, zor diyor bana.
Göğsüm dört duvarlı, demirden kafes
Tabelada adın, asılı kaldı
Birileri bizden, seni de aldı
Aveme’ler onu, iç etti, çaldı
Çok özledim seni, bakkal amcacım.
Postacı adresi, sana sorardı
Nazirenle; ırkçı diye, vurmuşsun
İş yapayım diye, döküp kırmışsın
Küçücük beyninle, akıl vermişsin
Ben de müslimanm, elhamdülillah.
Türkoğlu Türk’üm, bellidir soyum
Söz konusu edilen bir kadın olsaydı anlayan beri gelsin derdim. Valla hocam bu davranışlar bir erkekten zuhur edince dilim tutuldu.
Yüreğiniz dert görmesin efendim. Harika bir hece şiiri okuttunuz.