Serin,
Koyu gri bulutlu,
Oldukça kasvetli bir hava...
Gök devriliyor,
Gümbür gümbür.
Bir gürültü, bir gürültü ki...
Bu yürek,
Hicret etmedi mi senin yüreğine?
Soluksuz severken, senin ellerini...
Ellerini severken,
Ellerini tutmama,
Ket vurulan ellerim...
Hikayesi olur insanların,
Bazen uzun bir roman…
Sevdanın,
Ayrılığın,
Özlemin ve ihanetin,
Terk edilişlerin,
Bu gün yağmur yüklü bulut gibiyim
Ha şimdi akacak
Ha biraz sonra
Sağanaklarım
Boğazımda tanıdık tıkanmalar
Bir yumru taş ki !!!
Ve karanlık,
Utancından,
Uçarak kaçacak,
Bulutlar ardına…
Sinecek yer arayacak,
Umut doğacak yüreklere,
Sen gece de,
Hüzün çarklarına dolanırsın.
Ben,
Özlem denizinde,
Gark olurum.
Mekik dokur aramızda hüzünler Sevdalarımda gelgitler oluşur.
Buram buram,
Hüzün yüklü gecelerim
Ellerin,
Boş bırakmış parmak aralarımı.
Paramparça olmuş,
Dağılmış yüreğim.
Gururumun incinmişliği,
Öfke, nefret, acı ve aşk,
Hepsi birden,
Saldırıyorlar bana.
İçim öyle bir yanıyor ki!
Sanki volkan kaynıyor.
O, dondurucu soğuk ta,
Yangın yeri yüreğimi,
Soğutuncaya kadar ağladım.
Bağırdım, çağırdım,
Sesim cihanı deldi...
Baharını,
Sen ,
hiç içinde
birini öldürdün mü?
Onun adını ana ana....
Onun yolunu
gözleye gözleye...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!