Nefesim...
Yanımda olsan,
Gözlerim gözlerinde kaybolsa,
Duygularımı söylesem,
Bu bayram sabahında.
Gündüzler olmasaydı.
Ve güneş doğmasaydı.
Dünyaya...
Bir daha sevmezdim
Belki
Belki de meftun olmazdım.
Yine akşam
Yine aklımdasın
Bu gece yarısında...
Uykum yok.
Elimde kalem,
Ey İslam’ın parlayan nuru
Türklüğün emsalsiz şuuru
Ey ulu mabet!
Işıl ışıl yanan mabet
Ne olursun bizleri affet
Diyor ki: "Siz hep böyle yapıyorsunuz.
Güneşi gösterip Ay'ı saklıyorsunuz. "
Diyorum ki: "Güneş herkes için var.
Oysa Ay yalnızca âşıklara parlar.
Uykusu tutmayanlara başka dünyalar sunar.
Âşık beziyle bezenmiş nurlu âlemler kurar.
Çözüm yok diyorum sana artık sormamalısın.
Gözlerim gülüyorken yürek kana boyansın.
Yalanlarla süslenmiş güzel sözler boşuna
Bu sabah anladım ki sen ona sevdâlısın.
Öylesine gördüğün bir rüyaydı murâdın.
Bir sonbahardı seni tanıdığım.
Ürkek bakışların karşısında
Bir çift gözdü gördüğüm, sevgi dolu.
O an sevdalandım sana.
Hep gözlerinin içinde aradım kendimi.
Sislerin arkasında kalan bir şeydi aradığım.
Gecemde "Ay"
Gündüzümde "Güneşsin"
Sakin bir ruha nispet
Yüreği çağlar durur
İlmik ilmik gönlünde,
Hicrânı bağlar durur
Varsın uzak diyarlara gitsin sevgi kuşları
Bir daha gelmesinler yurduma...
Bunca yıl ve bunca acıdan sonra
Mutluluk adına ne varsa alıp gitsinler
Ben acılarla yatıp kabûslarla uyanmalıyım
Ah eden gönüllerde sevdâ çiçeği beslemekti
Yıllardır ayrı kaldım anadan, babadan
Bir başkaymış ayrı kalmak yardan.
Soruyorum seni her uçan kuştan
İzini bulup da gelemiyorum.
O melek yüzünü göremiyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!