Gecenin onikisi olmuş,
Bir saç teli var elimde
Gözlerim yorgun...
Kafam dalgın...
Elimde bir kalem
Yazıyorum vesselam...
Kendi ellerimle boğardım seni,
Ayrılık, ayrılık adam olsaydın.
Alırdın ecelden düşen hisseni,
Ayrılık, ayrılık adam olsaydın.
Aşığın gözünden akan yaşları,
Ey evimizin en sağlam direği,
Mutluluğumuzun mimarı babam.
Yıkılmış gönlümün sensin gereği,
Okşa de yeniden imar et babam,
Bizlere hakkını helal et babam!
Bugün de akşam oldu,
Üzerime düştü ay!
Hay benim dertli başım hay!
Yine gözlerim doldu.
Yine başladı hüzün nöbeti,
Sahibisin alemin, mağripten maşruka dek,
Verdiğin bir nimete, binlerce şükür gerek!
Anladım zararı, karından çokmuş,
Öylece kapattım aşk defterimi.
Muhabbet yalanmış, vefa da yokmuş.
Lugatımdan attım, o boş terimi!
Şahsımın dünyada yok imiş dengi,
Gözlerin; dünyayı yakacak çakmak,
Duduğın, lezzetli şerbet bitanem...
Mümkün mü mest olup sana bakmamak?
Sensiz her manzara berbat bitanem.
Bir anlık görüntün bir ömre değer,
Yol üstüne arabalar,
Biri gelir, biri gider...
Yük taşıyan şu hamallar,
Biri gelir, biri gider...
Gezsen tozsan diyar diyar...
Bir sabah, bu sabah, bir sabah daha,
Açtım gözlerimi gözel dünyaya.
Bir sabah, bu sabah, bir sabah daha,
Uyuyup dinlendim, döndüm dünyaya.
Kahvaltımı yapıp, çay içeçeğim,
Sana hediye olarak canımı verdim,
Lutfedip ömrümü, almadın ya çiçeğim.
Mutluluk vaat ettim de yeminler verdim,
İnanıp yanımda, kalmadın ya çiçeğim.
Barışmaya ne yolları aşarak geldim,
süper bir şaiir başarılarının devamını diliyorum