Sokakların derdine mübtelayım
Utanıyorum üzerinde oynanan oyunlardan
Yürürken hep başım öne eğik
Yürek çarpıntıları başıma vuruyor
Zulüm cümbüşünü kuşandı yine bu akşam
Elinde kalem
Yüreğinde mahzen
Kıyılarında ölüm ve hayat
Kıyıların med-cezir
Seni düşündükçe
Yangı basar her tarafımı
Haram olan gözlerin
Ne diye bana çevrilmiş ki
Tenin
Ne de acımasız tenime
Toprak kokan yüreğine…
Bir dolunay daha geçti yüreğimden
Geçip gitmelere dayanmaz yüreğim
Islak geceler hep geride kaldı
Vurgun yedi ülkem ufukları sarardı
Ve nihayet
Bir şeyler yanmaya başlar
Harfler yanar
Kelimeler yanar
Kağıt yanar
Kalem yanar
Kendimi
Suyu çekilmiş
Bir kuyu gibi hissediyorum
Salıyorum derilerime kovayı
Tekrar bana boş dönüyor
Yağmurlar da yağmaz oldu
LİYAKATSİZ MISRALAR
Yüreğim sensizliğin ızdırabıyla yanıyor
Senden gayrı ne varsa hep onunla kanıyor
İplerini kopardı bir kez başına buyruk
Sensiz geçen günleri kâr mı sanıyor
MEÇHULE MEKTUP
Elime düğümlenir kelimelerim
Hançer yarası olsaydı göğsümdeki
Hayat bu denli anlamlı olmazdı
Yeşeren yapraklar bakmayın yüzüme öyle
Çocuk bakışlı hüzünlere mübtelayım
Kapkara güneşlerle başlıyor sabahım
Avuçlarımda kilitli kaldı ahım
Gecelerden yükselmiş sonsuz bir vahım
Hayatım sonsuz bir çelişkiler yumağı
Aklımdan sıra sıra kelimeler geçer
Bir bir
Sıra sıra kervanlar gibi
Sıra sıra katarlar gibi
Ve ben
Ayıklamaya çalışırım bunları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!