Yansın deri koltuklar üzerindeki leşlerle
Adalet dağıtalım minderlerden Ömerlerle
Yansın takım elbiseler içerisindeki leşlerle
Adalet dağıtalım yamalı hırkalı Ömerlerle
Bir dünyası olmalı insanın
Biraz yeşillik
Birkaç kelebek
Biraz su
Biraz ekmek
Bir dünyası olmalı insanın
Yokluğunla imtihan etme beni sevdiğim
Gözlerinin karanlığını çekme önümden
Yazın serin kışın sıcakken avuçların
Çekme ellerini tenine muhtaç tenimden
Yokluğunla imtihan etme beni sevdiğim
Yüreğindeki beyaz güvercini salıver
Senden güzel haberler getirsin bana
Bir çakıl taşı iliştir minik ayaklarına
Senden bir elmas getirmiş olur bana
Yüreğindeki beyaz güvercini salıver
Ben gündüzleri özgürüm
Gece ışıkları açar karanlık bir el
Gölgeler dolanır dört bir yanda
Gölgeler hakimidir gecelerin
Özgürlüğüm son bulur gecede
İlk ışığa aldandığım o yerde
Babam!
Gecenin sıcağında susadığımda
Uykusunu terk ederek koşan babam
Elindeki suluğumla gülümserken
Kahramanlığına vurulduğum babam
Şimdi her geceden fazla susuzluğum
Yine ölümlerden geçtim karanlık sokaklarda
Sokak lambalarının dibinden pencereni gözledim
Bir çift kurşuna hedef olmak mutluluk
Bekledim bir ömre bin ömür sığdırarak
Kar yağdı, yağmur yağdı, güneş attı
Rüzgâr
Sana kalsın bu deniz bu gökyüzü
Ne kadar incin varsa sana kalsın
Mavi önlüğün ve beyaz eşarbın
Öldüren bakışların sana kalsın
Göçmen kuşlar geçince gel dersin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!