Kara yüzün ekmek parası
Kara gözün sevda parçası
Karanlığın köhne evinin ışığı
Karartılar kader ortağı
Ey karanlıkların sultanı
Bir karanlıktan bu kadar umudu
Katilim ben
Ellerimde kan sicilimde can yok
Hiç bıçak saplamadım sineye
Kurşunda sıkmadım bir canlıya
Ama katilim ben
Ben biliyorum
Olmak istediğim yerde,olmak istemediğim kişiyim
Dik durmak istediği yerde,başını dik tutamayan kişiyim
Ölümü beklediği yerde,ölüme hazırlanamayan kişiyim
Pişman olduğu halde,af dileyemeyen kişiyim
Herşeyi olmak istediklerimin hiçbir şeyi bile olamayan kişiyim
Hiçim,hiçin özüne özünü sığdıran kişiyim
Kim senden daha değerli gülüm
Elinde cennetle gelen sensin
Dilinde cennetle gelen sensin
Yüzünde cennetle gelen sensin
Sen solmuş güle can verensin
Susmuş bülbüle ses verensin
Biz kırdaki iki çiçeğiz
Güzün birbirimize sarılır
Kışın ben seni sararım
Bahara açınca çiçeklerimiz
Sana hayran hayran bakarım
Yazın gölgelerim seni
Oturdum deri koltuğa
Yaktım sigaramı
İş hep var ama
Sefa baki kalır mı
Dedim ki demet hanım
Hazır et arabamı
Uzak dur siyasetten, siyasetçiden
Vatan için ölmek gerekse öl en yürekten
Kork mazlumun bileğini bükmekten
Kork makam için el öpmekten
Sen doğru yolun yolcususun
Kork dünya için yoldan dönmekten
1789 dan beri aynı oyun
Baba koyun evlat koyun
Sende uyandın(!) kardeşim
Sende özgürlüğe soyun
Seninde sürünsün soyun
Baba koyun evlat koyun
Olmasın gözün çok yüksekte
Varacağın yer biraz derinde
Kader sırtından indirdiğinde
Canın yanar düştüğün yerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!