İnanmazlar ama garipsin gönül bilirim
Çölde gözünü açmış gül gibi ümitsizsin
Uzanmış yatıyorsun kızgın kumlar üstüne
Musallaya sarılmayı dört gözle beklersin
İnanmazlar ama garipsin gönül bilirim
Sana gelirken
Denizler yutulabilecek gibi
Dağlar ezilebilecek gibi
Senden giderken
Cama düşen damla boğacak gibi
Geçtiğim dağlar omuzumda gibi
Demini geceden almış yeryüzü
Buharı yükseliyor göğe doğru
Bir bardak çayla yarışıyor
Bakarken gezdiğin sokağa doğru
Dilenci neriman gülerek yaklaşıyor
Gitme sultanım uzaklara doğru
Bir adımın bir asırlık ayrılık
Her adımın bir ölüm bana
Gözlerini görmediğim zaman
Kör güzelliğini bilen gözlerim
Gitme sultanım uzaklara doğru
Gülüm
Boyama kitaplarında çıktın karşıma
Sevdiğim her rengi sana kattım
Ne adını sordum, ne de isim verdim
Kahverengi boyadığım gözlerine
Sen benim eşim olacaksın dedim
Hangi topraktan yaratıldın gül yüzlüm
Ufacık gülücüğe güler yüz veriyorsun
Bir damla gözyaşı düşürsem göğsüne
Yüzümü güldüren bin umut veriyorsun
Bin kederimi gömüyorum minik ellerine
Ne kadar daha varsa dök bana diyorsun
Sen hayallerimin kadını değilsin
Onun elini tutardım ben sahilde
Dalgalara kapılıp gitmesin diye
Sense sarıyorsun sıkıca beni
Dalgalar zarar vermesin diye
İlmek ilmek ölüm ördüler boynuma
Şimdi çekecekler sandalyemi
Ey benim güzel halkım
Hiç bu kadar yükseğinizde durmadım
Hiç bu kadar yüksekten seslenmedim size
Affedin, ne olur affedin beni
Kan sıçradı kan
Tavşan kanı çaylara
Kırmızı şaraplara
Öpüşen dudaklara
Ojeli tırnaklara
Çileklere, kızılcıklara
Nasıl bir karanlıktayım!
Göz gözü görse
Düşman der öldürür
Göz gözü görmese
Yalnızım der üzülür



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!