Hieyyyytt savulun bre kır çiçekleri
O kırmızı gül, sarı lale beri gelsin
Şımarık bahar kaçmasın bir yere
Görsün yeşerteni kurumuş dalları
Ellerinde binbir çiçeğin kokusu
Leylaklarla süsleyin yarin yolunu
Kapatma Ey Dost o derin gözlerini
Mahrum etme cömert maviliğinden
Korkma! martıların ardında yorulmam
Aç kalmam ekmeğimi paylaşmakla
Kayalıklarımı parçalasın dalgaların
Korkarım dalgaların sessizliğinden
Dostum, sen ne güzel gülüyorsun
Gözyaşlarımı buhar ediyor sıcaklığı
Beni benden güzel gösteriyorsun
Yüzünde yitiyor yüzümün kırışıklığı
Dostum, sen ne güzel gülüyorsun
Gülüşün çözüyor bendeki karışıklığı
Ölmek diyorum dostum
Karanlık bir son mu
Rengarenk vuslat mı
Azrail gaddar cellat mı
Aciz kullara burak mı
Ölmek diyorum dostum
Ellerim semaya yakın olsun,başım yere
Ve dudaklarımda tek kelime olsun
Sesi kalbimde aksi gökte
Yaşlar biriksin gözlerimde,nefsim kurusun
Ecel bulacaksa bizi bu halde bulsun.
Babam!
Gecenin sıcağında susadığımda
Uykusunu terk ederek koşan babam
Elindeki suluğumla gülümserken
Kahramanlığına vurulduğum babam
Şimdi her geceden fazla susuzluğum
Ey bîçâre
Alnına serpilen toprak nedir?
Gün senin, güneş seninse
Güneşini kesen kudret kimin?
Neden uzanmaz ellerin küreğe?
Neden dur bile diyemez dilin?
Ey Sevdiğim
Yaş görmesin o zeytin gözlerin
Gözlerini sıcacık yuvası bilen ben
Karanlık sularda boğulur giderim
Ey Sevdiğim
Güzelliğine bakmaktan çekiniyor güneş
Neden şafaklarda mahcup sanıyorsun
Neden ayaklarına köpürüyor dalgalar
Papatyası yok ki denizlerin, biliyorsun
Sonbahar diye dökülmüyor yapraklar
Dokunmak istiyorlar ömrün son deminde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!