Pişman sevdiğim pişman
Leyla'yı seven mecnun pişman
Güle öten bülbül pişman
Denize akan nehir pişman
Güne doğan güneş pişman
Geceye doğan ay pişman
Sen beni zindandan çeken elsin
Saçlarınla çevrili cennet bahçesinde
Beni gözleriyle kollayan sensin
Sen beni ruhumdan saran elsin
Çürüyüp gitse şu emanet bedenim
Ruhumu ruhuna katar bir edersin
Çiçeğim
Sen gülmeyince gülmüyor dünya
Dalgalar boğmak istiyor beni
Martılar şahin olup avlamak
Korkuyorum ağaça yaslanmaya
Kollarımdan dal yapmak istiyor
Sen sevdadan anlarsın gül yüzlü
Gülüşünle kanatlanıyorsa bir kalp
Beyaz bulutlardan seke seke ilerleyip
Bahar yağmuruyla toprağa düşüyorsa
Bir goncanın tohumuna katarak canını
Kan kırmızı yaprakların boyası olarak
Sanma geceden sabaha uyuyorum
Bir anlık yokluğunda bile ölüyorum
Sensiz dünyadan göçeyim derken
Burdayım dediğini duyup dönüyorum
Selma, can yoldaşım, hayat arkadaşım
Duyuyorum kornaları, cıvıltıları
Pazar esnafının bağırtılarını
Çocuk gülüşlerini, çingene kahkahalarını
Genç aşıkların titrek fısıltılarını
Yeni doğan bebeklerin ağlayışlarını
Ama bir sessizlik var duyamadığım
Ey güzel insanlar! sevdam sizsiniz
Neden zamana küsüp anlara sindiniz
Ne diye leşler yaşarken nefessizsiniz
Sessizliğiniz yüzünden kan damlıyor
Gülerken taşması gereken pınarlardan
Neden zalimin zulmüne susar diliniz
Yıktın gönlümün harabelerini
Gül bahçeli bir yuva kuruverdin
Zamanın tozları sarmıştı kalbimi
Bir dokunuşla tertemiz ediverdin
Ben öldürmüşken güvercinlerimi
Güvercinlerini gönlüme salıverdin
Sessiz olmalıyız
Herkes uykuda
Ne, yalnız mıyım?
Güldürme beni
Şişt! sessiz ol!
Herkes uykuda
Bana gülden bahsediyorlar
Kokusu kendine çekermiş
Sevenini acıtmazmış dikeni
Hele o kan kırmızı rengi
Boyarmış gündüzü, geceyi
Onlara senden bahsediyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!