bir uğultu kulaklarda, son seda..
birkaç saniyede yıkılır dağ taş;
önce sessizlik çöker şehre
toz kaplar her yeri, göz gözü görmez
sonra ardından duyulur feryatlar;
elim bir acı sarar yürekleri
Her sabah uyandığımda
Kahvaltı sofrasına oturduğumda
Karşımda otobüs durağı
Kitapları elinde okula giden çocuklar
Gözlerim seni arıyor
İçlerinden en güzelini benzetiyorum sana
Sen dalımda tomurcuk
Sen dalımdaki narin gonca
Sen benim gül kokulum
Dalında kal ömür boyunca
Seni daha görmeden sevmiştim
Gidenlerden haberin var mı haberin var mı musalla taşı
Onunda senin gibi haberi yok ardından akan göz yaşlarından
Kimisi yorgun kimisi bıktın kimi doymamış hayata
Gidenlerden haberin var mı haberin var mı musalla taşı
Bu sessizlik sebepsiz mi söylenecek söz kalmamış
Daha küçüksün çocuk
Beni anlayamazsın
Hayat ucu görünmeyen bir yoldur
Sonu muamma
Bir bakacaksın dün çok uzakta kalmış
Geriye dönebilen varmı ya
Bir gerçekti hayal oldu bana uzanan elin.
Solsada hatıra kalsın sana verdiğim gülüm.
Sevmeyecektin niye güldün yüzüme zalim.
Kalbimde açtığın yara kabrimden derin.
Ölmeden kabir azabını tattırdın bana.
Bir senmiydin şu gönlüme yar olan
Güldün aşkıma çöktüm kahroldum
Alay ettin sevgimle kırıldı gururum
Kırdığın gururuma layık mısın sen
Küstüm kaderime oldum derbeder
Bir mecnun yarattın çöldeyim şimdi
Bir sevda denizi bir göldeyim şimdi
Bu yaralı kalple neyleyim şimdi
Ellerim yakanda mahşer gününde
Beni aşk çeşmesinde susuz bıraktın
Bir meçhul e geldim doğdum anamdan
Önümdeki yollar nereye gider bilinmez
Baktım ki önümde iki köprü var biri hayat biri sırat
Bilki anlındaki yazı neyse ölsen de silinmez
Kara yazmışsa alın yazını yaradan
Eğer bir taş olsa bedenim dayanmazdı
İnsan olmasaydım kaderim bu olmazdı
Doğuştan günahkâr doğmuşum sanki
Dünyaya gelmek en büyük hataydı belki
Kaderimi değiştirmek elde değil ki
Allahım suçum ne ben ne günah işledim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!