Bıraktığımız izlerde adımız kazılıdır. Arkamızdan gelenlerin o çamura bulaşmamaları için bıraktığımız iz temiz ve takip edilebilir olmalıdır. Aydınlık zamANların yolcuları açılan bu izlerden yol alacaklardır geleceğe. Varlığını onure et bir adımda sen at o izin üzerine.
Prangalı yalnızlıklardan söküp alıyorum özgürlüğümü
Zenci bir tenin sancısını sürüyorum tenimin üzerine
Irkçı bir aşka açılıyor tarihin tüm sayfaları
Gözlerimde isyanın kıvılcımları ile meydan okuyorum yarınlara
Ve
Değiştiriyorum haritalarını avuçlarımın
aklımla sevmeye başladım hayatı, gözlerimle sorguladım yaşadıklarımı büyüdükçe kalbimi farkettim ve tartmaya başladım etrafımda olan herşeyi, şimdi tartmadan ve sorgulamadan sevmeyi öğrendim. Evren bende tekamül eden bir gerçeklik iken kendimden olanı hangi kefeye koyarak ayrıştırabilirim ki?
Kalp en sessiz haliyle teslim olmuş toprağa ve toprağa düşen tohum tanesi gibiydi düşünceler. Başkalarının sürdüğü ve suladığı, bir başkasının topladığı, birinin taşıdığı, bir başkasının sattığı ve binlerce kişinin aldığı. Tohum içte yer ettikçe büyüyor ve dağılıyor dünyaya. Her fikir sağlam atılırsa gün gelip tüm dünyaya taşınabilir. Düşüncelerde, niyetlerde, dileklerde gerçekleşmek için ortaya çıkarlar. Doğurgan ve gerçekçi dilekler dileyiniz ve onu besleyiniz. domates ekip muz beklemediğiniz müddetçe hayal kırıklığı yaşamazsınız. aşk ile
Pazara çıkmış yüreğim, ayaklarımda çamurdan yalnızlıklarım, yüzümde yorgunluğumun esareti tül örtülerim, pazarda avuçlarımın terini satarım, kanım çiçeğe düşer, hüznüm yaprağa, sepetimde dört mevsim yaşanmışlıklarım var, gölgemde biçilmemiş buğday başakları,
Kat kat örtündüm gizlercesine dalında olan ham meyvayı, bana reva görülen örtülerden sıyrılırdı sepetimdeki elma, cennetten Adem'i attıran bendim ve kadınlığımdan BİLGİyi doğuran.
Sınavı yapan mı kaldı bu hayat dersinden, giren mi bilinmez, şimdi toprağı avuçlayıp sepetlere dolduruyorum pazar yerinde rengarenk umut satmak için.
Uzun sessizliklere
gebe kalmak istiyorum
Vurdum duymaz
Doğurganlığımla
Gözlerim
Yüzüme çarpan
insanlar ışıklarını sadece karanlıkta işe yaradıklarını düşünüp hep karanlıkta yakmaya çalışırlar ve sanırlarki aydınlıkta herkes yolunu bulur oysa asıl aydınlıkta ışıkları yakıp farkındalığı ortaya çıkarmak ve yol gösteren olmak gerek. aydınlıklara inat ışığınız hiç sönmesin. inadına ışık, inadına aydınlık...
biz ki her seferinde kendi küllerimizden doğup yeniden başlıyoruz bu yaşama, oysa her seferinde sanki öncesi yaşanmamış gibi aynı hataları yapıp yaşamaya devam ediyoruz. bu esnada suçlayacak o kadar çok nedenimiz var oluyor ki biz olmaz isek onların olmayacağını unutuyoruz. kendi gerçekliğimizin doğurduğu bizi hep görmezden geliyoruz
özgürlüğümü çizdim yollara
uçsuz bucaksız ufuklar beklerken
çıkmaz sokaklar çıktı karşıma
demir korkuluklu
boyasız
ve kaldırımlarla birleşmiş
Benim senden öte olduğumu söyleyen kim.
Herkes bir ders için tezahür etmişse bu cana,
kim onu bir diğerinin önüne koyabilir ve üstün tutabilir.
Ben sende, Sen ise bendesin oysa.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!