Dördün, üç katının bir eksiğinin kendisiyle toplamı gibiydik sen ve ben.
Hiçbir zaman tek sayılı bir nedene bürünemedik.
İkiliğin bir tanımı olsa bunu en iyi anlatmak için kullanılacak kelime, sen ve ben olurdu.
Bizim denklemlerimiz Pisagor ve Oklid'e şapka çıkartacak kadar karmaşık ve kaotik idi
Yine de eşitliği tutturmak adına satırlar arasında sayısı eksilmiş kareler yakalamaya çalışıyorduk,
dairenin iç acılarının toplamından üçgen kaçışlar çoğaltmak adına.
tanrı
insanlar
kendi dilinden konuşsun diye
tüm varoluşa
yüklemişti kelimeleri
insanlar varoluşa baktıkça
AŞK'ın E hali idi zamAN
ve
AŞK'ınlığın tercümesini yapıyordu tüm sözcükler
Bana AŞK'ı anlat çocuk
İçinde bildik bütün boyutlarıyla SEV'gİLilER OL'sun
Bana SEV'giyi anlat
Deliliğin baki olduğu yerde
akıl kendini görmezmiş
ve aklı deliliğe teslim eden şey ise
sevmekmiş
sevmek deliliğe varmışsa
bunun adı ise aşkmış
Bir şiir yazıyorum şimdi,
gözlerinin denizinde kaybolan bir gemi gibi,
sesinin sıcaklığında eriyen bir kar tanesi gibi,
ellerinin göğsümde bıraktığı sonsuz huzur gibi,
adını her hecede mühürleyen bir sevda gibi…
Birileri ölüyor diye, sen BARIŞ'ı unutursan, adın silinsin kimliğinden, Çocuk.
Birileri kan döküyor diye, sen AŞK'a susacaksan, dilin kurusun, Çocuk..
Birileri kendi canını toprağı için verdiğinde, sen SEVGİ'yi anlatmayı unutacaksan, kalbin taş olsun, Çocuk...
cana ateş düşer,
düğüm düğüm olur nefes,
yanan ten olur
kalır geriye nefs,
ateşe düştü ten,
yanmak değil miydi canın amacı
cananın peşinden giderken,
fitili ateşleyen hak için aşka geldiğini sananlar idi,
naraları atanlar cehennem kapısında payidar idi,
Belkide sana sürgün vermeliydi yaşam ve belki de senin avuçlarında büyümeliydi adı aşk denen şu menem şey en çokta gözlerine vurgun olmalıydı adım
bilemedim bu kadar geç kalacağını zamanın ve hatıra defterlerinin arasına sığdırılan sevgi cümlelerinin etrafına çizilen kelebeklerin ve papatyaların ömürlerinin uzun olmayacağını
bu yüzden en çok evet en çok bu yüzden sevmenin sana benzeyen hallerini sevmeyi öğrenmek istiyorum şimdi ve sen yoksun...
uzak ülkelere demir atmış yolcu gemilerindeki yolcular gibisin. ülkesini özleyen sevdiklerini terk edip giden uzun yol yolcularının hizmetkarı sevmelerin ile bakıyorsun gittiğin ülkelerdeki aşıkların sevmelerine.
Aşk Anarşist Bir Duygudur
AŞK, anarşist bir duygudur beden için
ve tüm hücrelerin isyan eder zihnine.
AŞK, hesapsızdır.
Bu yüzden bakmaz işin sonunda ne kadar borca gireceğine ya da ne kadar kazanacağına.
AŞK, akılsız olmayı seçer.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!