düşlerimizi gösteren aynalar kırıldıktan sonra
hangi gerçektir gözümüzün kesiğinden ürken
kahırlı günlerimizle tenimize çizilen
bir zamanlar benimdi bu yüz diyor silinirken
düştü işte aşktan bir parça öpülmeyi beklerken
bir başına değildir yalnızlığın
yalnızlığın bütün insanlarda
çocuklar oyunlarda
kadınlar aynalarda
adamlar hovardalıkta
yarışmalar televizyonlarda
yeni bir savaştan dönüyorum
ağzım kuru, yine mataramda çöl kumu
yüreğim yaralı, yine taşıyorum bir kör kurşunu
yine senin ellerin değil miydi beni vuran
ey aşk!
Anaların ak göğsünden
Çocukların güleç yüzünden
Allah´ına küsmüş günden
Kurşun topla benim için
Ben vurulayım
Dün çiçeğimi kaybettim
Dün yaprak döktüm
Dün öldüm
Bu sabah taptaze bir filizim
Hayat bahçedir, bu bahçe yüreğinin derinlerindedir.
Kadın bu bahçenin içindedir, bahçe aydınlık ve sıcak.
Bahçe hayal ve gerçektir, aşk bu bahçede güneştir.
Her fırtınadan sonra yine güller ekersin.
Beklemenin öğrenilecek bir yanı yok ama yine de beklersin.
Kalabalıkları sevmem, köşede bir yer yeter bana
Kahvemi orta şekerli isterim
Gözlerimin dalıp gidişinden anlarsınız zaten
Ben kendi kalbinin içinde kaybolan bir adamım
Beni bir de kırlarda avare yürürken görün
dokunma kalbinin tozlu raflarına
kokusunu rengini yitirmiş umutlar
aşka dair bütün mevsimsiz anlar
bırak dağınık kalsın
bakma yüzüne kuru hüzün çiçeğinin
Yaprakları notasız birbirine vururken rüzgar
Çıkardığı melodiyle titreyen sularda
Aynı ahenkle süzülüyor bir kuğu
Böyle zamanlarda yalnızlık
İnsanı yaradana sanki biraz daha yakın kılıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!