Toparlanıp gittiğimde kendimden
Ufuklar kadar uzak
Duvarlar kadar soğuktu
Göğsümde büyüyen esaret
Ne tanıdık sesler
Cam kenarında bir kız
Taradı üzgün saçlarını
Yağmur inanmışken toprağa
Boynuma asılı bir ağrı
Acemi rüzgarlarda bulutlardık
Dağınık umutlardan toparladık hayatı
Saçına gonca takılmamış sevdalardan
Yaralanmış sabahlara
Saatlere, günleri ekleyip
Bekledik;
Uzanınca genişleyen kıyılarına gözlerinin
Tumtutraklı sözler söyleyen
Acemi bir çocuk oluyorum
Kanayan sesiyle durup öylece
Susmasını bekledi her şeyin
Masanın, kalemin, kağıdın ...
Niçin şiirdi bütün bu karanlık
İçini dağıtsa kim bilecekti
Kim toparlayacaktı sustuklarını
O gece bulutlu bir sabaha uyandı
Uzak ve ilginç şeyleri düşünerek
Gözleri tavana çakılı bekledi
Hiç anlamı yokken üzüntü duydu
Ve birden tüm zamanı geri almak
Acılarını derin çukurlarda yakmak istedi
Kanserli gecelerde
Titreyen sesim
Merak ederken aydınlığı
Sahici eczalar aradım
Penceremde morarıyor güz
Dışarısı kadar üşüyorum
Sesinde rüzgar uğultusu
Odamda kar-çamur...
Küfrediyorum yalın ayak duvarlara
Toparlanıp kendimden,
sığındığım türküler vardı.
Onca boşluğu çekip çeviren annem gibi.
Kum saatlerinin bitimine denk gelen oyunlardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!