Yaşadığım acılar
Bir başkası için hafif
Benim için ağır olabilir.
Bu ağırlık aşktan uzaklaştırabilir.
Bu bir itirafta olabilir.
İnsanın içini acıtan itiraflar...
Mekan ve zaman değişmişti.
Doğduğum gün...
Ete, kemiğe bir de kana dönüşmüştü...
Kim bilir daha önce nerelerdeydim...
Var mıydım? Yok muydum?
Bu sonsuzlukta;
Havayı koklasana
Derin havayı içine çek
Çek ki içine...
Sürülmüş toprak kokusunu alasın...
Emek kokuyor...
Aş kokuyor...
Dün neydik.
Bugün ne olduk.
Yine de bugüne şükür...
Yarın ne olacağız?
Sağ gözün, sol göze faydası yok...
Gerisini sen düşün gayrı...
Olup, bitenlere karşılık,
Sadece bir paylaşım...
Sessizliğe bir haykırış...
Omurgasızlığa karşı bir isyan...
Yalan dolana bir dik duruş...
Vurdum duymazlığa bir tokat...
Bu dünyadan soyutlanmak...
Kaçmak,
Saplantılarla yaşamak,
Susmak...
Nereye kadar?
Karanlıklar hep bildik karanlıklar.
Uzayan gecelerde aydınlık arayan bir ben...
Deli dolu koşuşlar.
Boşluğa bakışlar...
Konuşmadan anlaşılan sözler...
Cevap bekleyen sorular...
Ölümü bilmemek.
Çoçukca düşünmek...
Bu yaşananlar;
Sonsuza dek sürecek;
Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi...
Ne mümkün...
Bir ağaçtan yaprak düşer ya;
Onun gibi ağlıyorum.
Bir volkan lavlarını püskürtüyorsa;
Onun gibi haykırıyorum.
Bir kuş uçar ya;
Onun gibi özgürüm.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!