Yıllar sonra yeniden eski mahalleme düştü yolum
Bahçesinde yabancılar oturuyor, yıkılmış okulum
Ne gökyüzü ne deniz mavi, yokluğumda tümü sararmış
Sokağın çehresi değişmiş, yürüyen yüzler kararmış
Güçlüyüm aşım varsa,
Özgürüm işim varsa,
Mutluyum eşim varsa,
Bir can ne ister başka?
İnsan isimli çelik kasanın
iki anahtarıdır kan ve hava
Durur yaşam —
biri boşalıp kalır,
diğeri yeterince dolmazsa.
Minik parçacıklar havada
Dans eder en hafif rüzgarla
İnce tülden bir şal, pek çabuk
Tamamı kum, tüy, kıl ve kabuk
Elli bir yaşında, hızımı kesen yılların birikimi kekamozlardan kurtulmak istedim.
Sorumluluklarımdan sıyrılıp kendimi engin denizin mavi ellerine emanet ettim.
Güneyli rüzgarla yeniden arkadaş olacağım ve beni yeni ufuklara taşıyacak.
Küçük bir yelkenl için ne güzel histir özgürlüğü çocukmuşcasına sarıp kucaklamak.
Doğmadık hiçbirimiz aslında
Ve de ölmüyor hiç kimse dolayısıyla
Ne hasta ihtiyar ne masum bebek
Saksağan gibi parlak peşinde koşmasak savaşlar bitecek
Masal değil anlattığım, sonuna kadar sabret lütfen
Kapanacak yaraların, akıntıya kapılmadan beklersen
Bulutsuz gecelerde camdan dışarı bakarım
Karanlıkta parlayan bir çift güzel göz görürüm
Öpücük yollarım, çünkü sensindir o, bilirim
Sabah olup uyanınca, hep soluma dönerim
Doğu egzotiktir, bilgeliktir, disiplindir, sabırdır, çokça gizemdir
Sıcak ve aydınlık iyidir, ama umut onların tekelinde değildir
Doğu’nun sınırına dayandıysanız, Güneş, Batı’dan yükselir
Batı’nın anlamı değişkendir, bazen soğuktur bazen karanlık
Hiçbiri kötü değil, hepsi ihtiyaç; dinlendirir, besler, dengeler
Kuzey yarıma yaz, güneye ise kış demek haziran
Her şey farklı anlamlanır, durulan yere göre
Anlaşmazlık çok normal, kalp kırmamak mühim olan
Dünyaya bakıp döneceğiz, orada aynıyız yine.
Kimse kendiliğinden ölmez
Bir başkasıdır sebep mutlaka
Kaza, kıya, hastalık, intihar
Ecel ve ihtiras dahi hatta
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!