kadını bir gölgeye iliştirdiler
yüzünde bir ayna kesiği ve
göğsünde iki yaralı sözle
seni seviyorum kadın
seni seviyorum kadın
gemilerde talim varsa
orada bir kabotaj geçidi olması da doğaldır
kaldı ki bursadan geçen her gemi
bir penguene mahdum olmak durumunda kalmıştır
yaz biter ve biz yine
daldan dala atlayan osman"a yanarız
birader..
kuma bir kalem olsun kastıyla
diktiğimiz yükseltiler
dalgaların iştahını kabartmıyorsa
yıkalım bu sahilleri o zaman
sinematografik bir bariyerle
bazı kadınlar usuldan ölüme doğru sarkarken
desem ki penguenler de çok incedir
sütyen numaralarından dolayı
buna ne buyurur cohen biraderler
bir zaman öylece bakakalıp
bir geminin
penguenleri müslüm gürses konserine taşımasına
aklımızdan tuttuğumuz her sayının
bir matematik kırgınlık olmasına şaşırıyorduk
sonradan bir türk filmiyle çevrelendik de
şimdi rahatız
baba fabrikatör
röbdeşambır ve de indikatör
yaşasın steril olmuş kağıttan kuşlarımız
ya da memeli miydi
her neyse
kıyıda üçten seçmeli bir yargıç
çoktan geçmiş gitmiş olan bir sava
savcı arayadururken
mizahın matematiğine bilimsel prezervatifler
kurgulamakla meşguldür osman aga o sırada
değil mi ki penguenler her kış
bir yumurta ile katılırlar
cohen kardeşlerin kahvaltısına
sıradan bulma beni lütfen
sır adam bul beni
bir sırrım olmasa da söyleyecek sana
m.M..
ölü denilemez bize
surat asıyoruz diye
yok sayılamayız şehrin ışıltısından
kedileri seviyoruz hala
maviş kız çocuklarını da
şölendir aslen
boğazımıza duran
bu gri akşam kuşları
bunca yalnız taamı
sindirmeye ne ruh
karanlığa dokunup gölgeye soyun şimdi
takvimlerden hesap sor ve de zamana diren
suretleri yok sayıp aynaları kır haydi
ya bu ana gir durul ya da tarihle kirlen
kopmaz düğümleriyle bağlarken seni gece
içime uç ver menekşe
korkuma biraz durak
kalbime biraz ses ver
yüzünün ikliminde bir ağaçtır şimdi
kalbim
ne kadar kederliyim bil
ne kadar uzak düştüm yağmurdan
nasıl kuruyorum
burada güller
güllelerle aynı sıklette
burada güzler
gürzlerle aynı darbeyi indirmekle meşhur
beynimize
zindan iki hece
ruhu bilmece
sesin yankısından efsun devşirenlerin
yumruğu hep sıkılıların
öfkesi başından aşmışların
direnmenin lezzetine varmışların
senin çölün serinlik ateşin ferahlıktır
dividin aşkı yazar kağıdın güncesine
olmasa aşkın nuru alem hep karanlıktır
dilara bir anlam ver şiirin hecesine
sadıkane yar olup girsem kalp otağına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!