ağlayarak
halledilebilmeli bazı sorunlar
bazı kaçak fok avcıları
gebertilebilmeli ağlayarak
düşünde karabasan görenler
sabaha bulanık bir bilinçle ulaşmadan
bir akranım yok yeryüzülülerden
yalnız birazcık buhar
üç çilek gözeneği ve şeker
biraz anne
biraz yar hasreti
çokca ölmek davası
alnım hurufun çatısı
geceye bordaladım aklımı
sessiz harfler çiviliyorum
sabahın altı kırkbeşine ki
gökyüzü denize yakaranlarındır
kalsın gece seslerin üstünde
suların ve yakamozların üstünde
tedbirle girilen karanlık odalarda kalsın
yüzümü ay fonuna çizen irkiliş
Kalbinden sürgünlüğüm yeryüzüyle biter mi
Ben”de tutsak ruhuma üflenir mi adn yeli
sızılı bir çiçektir karanfil
gövdesinde bin karmaşa
renginde matem
kokusu ölmesine benzer
incecik bir kızın
göklerin rengiyle boyandı çehrem
zaman artık bana bir arpa boyu
döndükçe uzadı sonsuz dairem
dünyada tutsağım gördüm tabloyu
boşluk mu 'hiç' değil yokluk mu uzak
bütün çiy damlaları
bütün yapraklardan
sen olup damlayana kadar tanrım
uyuyup uyanıp soracağım
kendime hicrim nerede biter
nerede başlar sana vaslım
sürç-i lisandır şiir karşısında güzelin
susmalar da duyulur yar gönlüne vasılsa
beyhude kıyaslarla yağlanan kör ilmeğin
çözülmez düğümleri hubeyb bile asılsa
derdin bende neşen nerde
sözümün arkası perde
senin olmadığın yerde
yüreğimi köz eylesem
binbir zoru göze alsam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!