Kırk gün sıkıntın yoksa imanını kontrol et,
Dert tasa çok bol ise sen Rabbine bin hamd et.
Hayatın karanlıkta geçmeye başladıysa,
Bil ki güneş yakındır doğacak hayatına.
Ağlama;
Sen ağlarsan çiçekler küser bahara,
Ağlarsan bülbüller ötmez, sonra güller küser bülbüle
Sen ağlama..
Ağlama,ağlarsan düşen her damla yaşın saplanır yüreğime ok gibi,
Sonra yüreğim küser bütün sevdalara, sen ağlama
Hayatımdaki bütün yanlışları götüren doğrusun sen,
Papatyaların açmasındaki, güllerin o kadar güzel kokmasındaki sebep.
Hayallerimin yeniden doğması, Umudumun yeşermesindeki neden.
Şiirlerime anlam katan, duygularımın mimarı.
Sen ne Leyla, ne Aslı...
Sen bende ki buruk bir sevdanın tarifi,
Masal zamanı biteli çok oldu,
Ne beyaz atlı prensler, ne de uyuyan güzeller var.
Ne mecnun kaldı çöllerde gezen,
Ne de Leyla var aşk ile ölen.
Ölümün soğuk nefesini hissettiren sevdalar var artık.
Dört bir yan hüzün, dört yan gözyaşı.
Bir duvar örmüşüm dört bir yanıma,
Kim aşarsa gelsin, gelen aşk olsun,
Kimse yanaşmasın sağım soluma,
Yanaşan,gönlüme gelsin ,aşk olsun.
Mazimde hüsrandan başka bir şey yok,
Düş değdi uykularıma,
Özlediğim düşteydi.
uçurumun kenarında,
Beni itip düş dedi.
Kan değdi gülün yaprağına
Gül’ün rengi kan rengi
Biliyorum kendimi boşa yoruyorum,
Hayata sıfırdan kaç kere başladım bilmiyorum.
Geçmiyor gönül yorgunluğum bir türlü.
Boşa kürek çektiğim ne varsa belimi büktü.
Biliyorum, ne yaparsam yapayım kabul olmayacak şeye Amin diyorum.
Hazin sonlarım var benim, uçurumdan düşen hayallerim.
Sonu ne olacak hiç düşünmeden,
Bu gece gönlünü almaya geldim.
Nefsime uyupta bir cesaretle,
Bu gece kapını çalmaya geldim.
Bin defa hatayı üstüme alıp,
Kuzey kutbunun soğuk rüzgarları vuruyor yüreğime,
Buz sarkıtlarının sivri uçları batıyor sonra.
Sırtıma yüklenmiş koca bir dağın ağırlığı adımlarımı yavaşlatıyor,
Yıkılmak mı ! Keşke yıkılsam diyor insan,
Yok olsam, parça parça edilsem bir aslanın pençeleri arasında,
Toprağa düşsem, çürüsem, kaybolup gitsem,
Bir kaç harfin bendeki kıymetini kimse anlamadı oysa. Yazdığım onca şiirin, onlarca mısranın, yüzlerce kelimenin arasında bir yerlerde, eksikte olsa adını saklamıştım kimse görmedi. Zaten saklı olandı kıymete değer. Zaten değerli olanlar hep saklı kalmalıydı. Sır saklanınca sır olmalıydı. Onca derdin ve kederin içerisinde şükür edeceğin bir şey olmalıydı. Belki geçmişte, belki bugünde ve belkide gelecek zamanda bir yerlerde. " kavuşmak" sadece sözlükteki anlamıyla kalmamalıydı. Tekil şahıs olarak kalmamalıydık. Birileri anlam katmalıydı ve yazılmamalıydık bir yazının farklı cümlelerinde. Nerden bilirdim anlam kattığımız tek şeyin hasret olacağını...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!