Siyah kefenler kuşanmış karanlığın yeryüzüne sinen etekleri. Avuçlarının içine alıp sarıp sarmalamış tüm bedenleri. Bedenler kör ve zelil bir şekilde duvarlara çarpa çarpa ilerlemekteydi. Duvarlar birer kefaret çarpılmalar ise kaderdi. Kimileri bu bedeli ölümle ödüyerek yeryüzünden silindi ve kimileri ise hala ışığın peşindeydi. Işık iyilik, karanlık ise birer vebaldi. Işık gözle görülmez ancak görünebilirdi ama çoğu bunu fark etmedi. Fark edende karanlığın tutkusundan elini çekemedi. Ve yenildi, ezildi, sürüne sürüne hayatın günahlarına sevap, sevaplarına günah dedi. Beyaz ipliklerden kendisine kefen biçilsede, içindeki karanlık beyazlığı kirletti.
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Devamını Oku
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta