Dünyada bütün kararlarını,
Bir masa etrafında üç, beş kişi,
Aldılar.
Alacaklar mı?
Sekiz milyar üç, beş,
Kişinin ağzına mı bakacak?
Seneler önce,
Çocuktuk.
Kendimizce bir seneyi büyük sayardık.
“ Sen dört yaşındansın? “
“ Ben beş yaşındayım. “
Derdik.
2006'da bu sahneye çıktım.
Sağa sola bakındım.
Anladım.
Herkesin küçük bir hesabı vardı.
Oysa herkes birbirine lazımdı.
Gelebilecek dalgada dalgakıran olmalıydı.
Umut,
Sen bizlerden hiçbir zaman gitmedin.
Her zaman bizimleydin.
Yine bizimlesin.
Bir asır önce de,
Bugün de,
Unutamadım.
Sandım ki unutuldum.
Unutmamışım da.
Unutkanlardan olamadım.
Unutulanlardan da olmamışım.
Buna karşılık yırtık siyah beyaz bir fotoğraf gibi olmuşum.
Anlamı halk ağzında giysi.
İnsanı yapar halkın önemlisi.
Ya da insanı yapar halkın önemsizi.
Bir kıyafet insanı kimine göre aşağı yapar.
Kimine göre ona daha yakın yapar.
Tercih meselesidir bu.
Haberler havada uçuşuyor.
Bizde de, dışarıda da,
" Süreç hızlandı. " deniyor.
Seneler öncesinden kurguyu,
Ya da planını izledik oysa.
Beverly Hills gençleri mi?
Şimdi bakıyorum da,
Şimdiyle kıyaslayınca,
Yüce bireyler arasında,
Ve dolayısıyla yüce bir toplum içinde büyüdüm.
Bu günleri gördüm.
Tezat ne?
Haydi diyelim,
Üniversite bitene kadar,
Dinlediğiniz şarkılara,
İzlediğiniz filmlere,
Güldüm geçtim.
Üniversite bitti.
Uyanık adamdan,
Uyanık kadından,
Masallarla uyuduk.
O masalları anlatanlar da,
Uyanık kadından,
Ve uyanık adamdan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!