Muhammet Mahmut Eski Şiirleri - Şair Muh ...

Muhammet Mahmut Eski

Sen ve ben, biz yolunda
Uzak sokakların, aynı kaldırımda
Aynı hayale yorulmuşuz
Sen ve ben, bir yolunda
Bir kağıt üzerindeki, ayrı iki mısra
Aynı zarfın içinde vuslata yolcu

Devamını Oku
Muhammet Mahmut Eski

Sesin, anne ninnisi gibi,
Ekmek gibi, özgürlük gibi
Dostun omzu, sevgilin dizi gibi
Yeşil gibi, memleket gibi
Evde kapı, sofrada aş gibi
Özlemek gibi, hasret gibi

Devamını Oku
Muhammet Mahmut Eski

Şu sıralar oturduğum muhit
Sokak lambalarının
Bir yanıp, üç yanmadığı
Evlerde suların ekseriyetle kesit
İnsanların evlerine,
Yorgun gelip

Devamını Oku
Muhammet Mahmut Eski

Yemiş ağaçlarının bahar telaşına yakınsın
Yüksek tepenin, dik yokuşunda
Serin bir akşamın saatleri
En güzel yapraklarını çıkarmışsın
Dallarını rengarenk çiçeklerle süslemiş
Beklemektesin, sana geleni

Devamını Oku
Muhammet Mahmut Eski

Aşık adam kefene benzer elbise giyermiş
Ondan öğrendim bunu
Cebi olmazmış aşık adamın
Sevdadan başka yükü olmazmış
O da gönlüne birikirmiş
Unutkanmış aşık adam,

Devamını Oku
Muhammet Mahmut Eski

Buğdayların, yorgun bahar zamanı kokusu
Boynundan süzülerek gelir yüzümüze
Uzat ellerini sevgilim, gel yanıma
Başakların yaklaşması gibi toprağa
Usulca yaklaş göğsüme, koy başını
Yağsın bahar üzerimize renkleriyle

Devamını Oku
Muhammet Mahmut Eski

Konuşmak sevenlerin işiydi,
Aşkın içinde vardı susmak
Susmak ki; gökyüzü kadar
Susmak ki; yol almak kadar
Susmak ki; sadece susmak

Devamını Oku
Muhammet Mahmut Eski

Hani serpilir ya damla damla yağmur bir yaz vakti,
Süzülürsün yaz bahçemin üstüne kimi zaman
Bazen, kış vakti sızar ya güneş pencereden içeriye,
Tel tel yuvalanıp avucuma dolar, ısıtırsın ellerimi
Zamanın göreceli olduğuna seninle inandım
Dizinin dibinde beş dakika, eş değerdi saatlere

Devamını Oku
Muhammet Mahmut Eski

Üşüyorum
Sırtıma vuran ayrılığın lodosu
Elleri, ayakları
Bu kadar ağır olur mu insanın
Yerden yedi kat aşağısı
Sanki ordan tutar birisi

Devamını Oku
Muhammet Mahmut Eski

Yağmurlu bir günün soğuğundaki
Veda gibi vurdu yüzüne, hoşcakalı
Sakallı yüzünü sıvazladı, baktı dışarı
Savaşçı olsa,
Ancak bu kadar yanardı göğsü
Zehirli bir kılıç darbesinin etkisiyle

Devamını Oku