Durdu zaman ilerlemiyor saat
Kendime kaçıncı söz kaçıncı vaat
İdamım verilmiş boynumda halat
Fermanım verildi bu gece
Gidecek yerim kalmadı artık
Kimi gül bahçesinde gezer tozar
Kiminin kapalıdır duvarları kapıdan bakar
Sabah uyanınca ikiside hayra yorar
Gecelerimizi senden yana eyle yarabbi
İbrahim peygamber rüyada aldı emri
Geceler yorgun geceler sessiz
Benim gibi yanarmı ıssız geceler
Ruhum elinde kalbim sensiz
Benim gibi yanarmı ıssız geceler
Gözlerin okyanus ben garip sandalcı
Oturup beklesem yollarını
Sevdayla tutsam ellerini
Doya doya seyredeyim gözlerini
Gel de geleyim öl de öleyim
Bir çayın demine göm kederi
Gel ey ecel, hüzün demidir bu,
Gönlümü sarar, sarsar adım adım.
Kara bulutlarla dolu gökyüzü,
Gecelerime acı katar adım adım.
Bir nefes gibi yaklaşır, sessizce,
Bir genç tanıdım komünistim diyor
İslam millet dedim boşver diyor
Sebebini sordum oda bilmiyor
Yazıklar olsun bize gençliğe kıydık
Allah için savaşanlar nerde şimdi
Geriye kalan hüzündür,
Yüreğimde sızlayan yara.
Geçmişin izleri dört bir yanda,
Birer birer düşer gözlerden süzülür.
Korku sardı batıyı korku
Görünce Bozkurt soylu Türkü
Hatırla silinmez tarihin özü
Geliyor Türk'ün gökbörüsü
Yabana atmayın kurulan sirki
Gece, bir sis gibi çökmüş şehirlerin üstüne,
Her köşe başında bir başka hikaye yankılanır.
Gözlerim, yıldızsız gökte kaybolmuş rüyalarla,
Zamanın yüküyle ezilmiş duvarlara bakar.
Bir şehrin yalnızlığında yürüdüm bu gece,
Adımlarımın yankısı eski bir türküyü hatırlattı,
Biliyorsun işte, o türküdeki gibi sevdim seni,
Eksik ama derin, sessiz ama delice...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!