Toprağın yağmura hasreti gibi,
Martının denizle vuslatı gibi,
Yaralı bülbülün çilesi gibi;
***Hislerimin sana karşı tarifi…
Seherde toprağın kokusu gibi,
Hatırla Beni Sen,
Sorma Ne Zaman..?
Ufukta güneş doğduğu zaman
Kırlara çimen "Yağdığı" zaman
Toprak yeşile döndüğü zaman
Böyle Gitmez..!
Göz görmez kulak sağır; taş kesilmiş, yürekler!
Dalga-dalga yayılan feryâtlar işitilmez..!
Yaşanan mezalimler insanlığın UTANCI!
Böyle gitmez bu devran!
Öldün Mü Martı'm
Günlerdir uzak kaldığım
İçime hasret saldığım
Sahile gittim bu sabah
Bir iştiyâkla yaklaştım
Sön Perde Pişmanlığı Donar Ayazlarında
Hazan Rüzgârlarında Duyguları Tarumar!
Savrulan yaprakların telâşı gözlerinde...
Kalsa da acziyette sanmayın medet umar;
*Saklı durur hicranı dumansız közlerinde...
Sana Kalsın Ay Güneş
(gülce-gülce)
Çıkma yoluma
Görsem de cemâlini
Nazar eylemem
Öyle bir azap ki, zifiri girdap!
Feryadın, isyanın bulmaz muhatap
Keser soluğunu düşürür bitap!
Böylesi sert kaya, böylesi sertap!
Silinmiş sayfalar bomboş bu kitap
Kim Demiş; "Unutmanın Reçetesi Verilir"
Unutmak:
Nedir unutmak,
Bir teselli mi?
Unuttum" derken bile;
Derin çentikler atılır;
HEVES
HEVES: Zemheri'de güller açışı..
Ilgıt- Ilgıt esen yel'desin yolcu!
Ayak sürüsen de yoktur kaçışı,
Meçhule uzayan yolda-sın yolcu!
Hoyrat Rüzgâr Kırdı Mı Dallarını,
İNCİNDİN Mİ? ÇINARIM!
•••
Belki kırılır dalların,
Belki kurursun köklerinin üzerinde
Fakat asla yıkılmazsın!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!