Beni bu soğuk
Bu ağır aralıkta bıraktın
Bu aralık kardan önce sen yağdın
Şehrin ortasından
Yalnızlığın tam ortasına attın
Ve bitti
Ben mi
Bu yoldayım işte
Kırık dökük ve telaşlı
İster şair de
Daha çok yolun var de istersen
Anne Sızlayan Türkçem
Anne
Sızlayan Türkçem
Kahır mektubum.
Kollarında şefkat denizi
Kol kanat gerdikçe
Hayata dair bir şeyler için
Kırıkları çoğalıyor kırılgan yüreğin
Doyasıya kucaklayamıyorsun
Doyamadıklarını
Açık kalmış kucağında
Evin her yerinde sen
Evin her köşesinde
Neye dokunsam bilmeden
Yıpranmış bir şey buluyorum sesinde
Odalarda her halinden bir iz
Yüreğimi titreten
Bir büyü var sesinde
Ve gözlerimi nemlendiren
Bir yağmur gözlerinde
Damarlarıma ilmiklenen
Düğümler gibi saçların
Şimdi zamanı değil aşkın
Biraz acı çekmeli
Kanını yüreğimin
Gözümden dökmeli
En son yolcusuymuş gibi
Dümdüz ettiğinde
Bu günahkâr yeri,
Suyla yıkayıp,
Arındırdığın gibi
Gir içime!
Yık, kibir dağlarını.
Düşlerini satmıştır bu şehir
Karanlıktan faydalanarak
Geceleri sermayesiz şimdi
Bütün köşeleri fakir
Haraç mezat rüyalara kaldık
Derin derin sustuk ikimiz de
Duvarlar bozmadı bu sessiz akşamı
Halatlar çözülünce içimizde
Yüklendi yürekler her bir gamı
Ayrılık akrebin kıskacında
Dostlar...
Bu Sütçü'nün sütü temiz.İyi maya tutmuş,.tebrikler....