Ahkam keserler sukuta önem vermeden,
Duramazlar fikri üstadı yermeden,
Düzeni saadet batar günahları sermeden,
Yorgunluğa boyun eğer halka hakkı öğreten.
Şahsiyeti benliğinde gizlidir,
Bir çocuk yürüyor baktım, kenardan,
Burnun da sümük, gözlerinde yaş,
Sessizce yaklaştım yanına, yavaştan,
Ayağında yırtık bir sandal, düşerken lapa lapa kar,
Korkutmadan sormak istedim,
Dayanır mı buna yürek metin olmaz sa?
Dayanır mı buna sabır dostun olmaz sa?
Alışır mı buna beden çetin olmaz sa?
Yaşar iken ölümü tattırdın bana.
İçim sızlar ağlayamam güçsüzüm gayri
Yolcuyum bir yerlerden bir yerlere giden
Yolcuyum dikenli badirelerde seyahat eden
Yolcuyum ezelden gelip ebede giden
Tek şikayetim yanlızlığım
Ben de bir ananın kuzusuydum hasret çekilen
Ağlamaktan yorgun kararan gözüm,
Zalim dinlemez ki, anlamaz sözüm,
Sorarım her zaman nerdesin özüm?
Gurbetten feryadım yıKıyor sılam
Ayrılık acısı hala ağlatır
Yıllardan alınan dersler olunca,
Maziyi düşündüm zaman bulunca,
Dört duvar arası sensiz kalınca,
Neşeyi bugünlük sildim hayattan.
Yalnızlık külfetmiş, gurbet elinde.
İnsafın yokki senin, nerelere gideyim?
Gururun bitmiş senin, kime ne deyim?
Şerefin batmış senin, kime Şikayet edeyim?
Üç günlük şu Dünya`da ağlattın beni,
Anladım sevmiyorum seni....
Sensin benim hanemin biricik danesi ilkeri…
Yolumuza aydınlık veren ışığı, nurisesi…
Bahçemde baharım burcu kokan menekşesi,
Sensin ruhi haletümün tek bir ecesi,
Bir dane kaldı, dayı diyen büşra nın güzel sesi.
Hepsi benim canım ömrüm deliganlı yahyası,
Neden bu korkular, çekinmeler?
Neden bu doyumsuzluklar, çileler?
Neden bu gözyaşları, eziyetler?
Dünya o kadar büyük ki, hepimize yeter...
Neden bu ayrımcılık, kollamalar?
Duymuyorsun biliyorum bağırsamda,
Hissetmiyorsun sevgilim diye haykırsamda,
Sevgin bitmiş ardından senelerce koşsamda,
Unuttuğunu itiraf et de umutlanmayayım ben.
Ne yapacakın sorumluluk bilmeyen bu herifi,
slm mesut bey.size ulaşamıyorum.nasılsınız?
slm mesut bey.size ulaşamıyorum.nasılsınız?
Haraç-mezat dünlerin alıcısı yoktur lakin gülüşlerin ederine satılır nice lalezâr.Ömrü beline kuşanan uyanır her sabahın mavisine ve uyur karasına şimalın.Doğurur nice şafaklar,yarınların seyrinde,derken sevgiyle böler kuru ekmeğini,bölüşmek istediğine.Siz kendinizde kalmamacasına bölersiniz emeğini ...