Mec ile doğdum diyorsun
Aklımı kaçırdım diyorsun
Sözüm er kişidir diyorsun
Şimdi bu kahır kimindir?
Ecele söz yetmez
galata kulesi
inişli çıkışlı tıkırtılı bir yol
loş ışıklı akşam müzesi
gündüzün işlek caddesi
galatalı insan.
kendi kalabalığından çok uzaklaşan
İstemesini bilen önce edep ister
Ziyadesine muhtaç ise daha sonra hayâ ile sohbet diler! ..
Aklım bir yeryüzüdür efendim,
ölür gibi dağınıktır.
Efsunludur yüreğim efendim,
kim alsa içinden içine iz bırakır.
Saatler var ki efendim,
ne yaptığım iş iştir, ne de vaziyetim bir gidiş...
Bu bir zambak şiir denemesi
Efendi Zeus'a karşı.
Hafızamı görsel olarak kısmen tamamladım,
Mesela masamın üstünü izah edeceğim
Çok doğaçlama:
Masamın üstüne çıplak kadınlar oturmuş-
Ey dostum, doğruluğum yıkıldı benim!
Güneş ve aslan birleşti de yerle bir olup da, sürgün etti beni...
Küçücük bir dostun sözüne güvendim ben,
Kocaman bir düşmanın ise yanlışına göz yumdum,çaresiz...
Şimdi dudaklarım kirli bir beyaz;
Ne gece ne de gündüz yakın bana
Kalbinizi taş mı eylediniz diyecek olsa dilim;
Taşa hakaret olurdu!
Gövdeniz -gövdesiz kalmış desem;
Ağaçlara hakaret olurdu!
Aklınız mı, karıştı desem;
Şaşkınlığa hakaret olurdu!
Onu artık tanıdım, dediğimde
Güneş ertesi sabah yeniden doğuyordu.
Onun kalbini kırdığımda
Güller bana küsüyordu.
Ona kışın da kalbi kırılmış desem;
"Yazın ortasında üşüyen bir kalbim" var diyordu.
Biraz daha bekleyin,
Durun, bekleyin.
Bir bebek kadar nefes almalıyım.
Bu yalancı şehir
Belki beni size, anlatmaya yetecektir o zaman...




-
Mısırlı Bir Öğrenciyim
Tüm Yorumlarkahırede buyumek hakkınde sorularım var ıznınızden