Sevgilim,
Bu yalnız geceye seninle doğduk.
Ellerimiz; yaprakların çekip gitmesi gibi bomboş kaldı.
Biliyorum, tütün kokuyor şimdilerde gökyüzü.
Kayıkhaneler sessizleşti.
Şiirlerin bahçeleri çiçeksiz kaldı.
Çın, çın, çın.
Çın akşam, çın ayaz, çın sabah.
Üç kişilik bir dünyada üç hayat;
Yalnızlık, mutsuzluk ve umutla kucaklaşmak.
Gemlik'te bir öykü sofrasında 1950'li yıllar konuşulurken;
İncecik, esmer bir zeytin deniz kıyısında güneşleniyordu.
Çiy .. Su damlacıkları
Ayrıntıları unutturarak bakmamı sağladı
Mor çiçeğin köklerine ulaşan suya dokunarak
Kardelenin ağzını açıp gönlüne yolculuk ederken
Buldum kendimi ben
Bir sürü tepecik gördüm
Sana nasıl davranacağımı ve nasıl bakmam gerektiğini bilmiyorum.
Uykudan uyanmış gibi, sersemce ve yalpalayarak hissedemem ki kalbini.
Yani uzun kuyrukların sonunda ekmek kalır mı soframa bilmem bunu.
Hemen kestirip atma deme, uzun kuyrukların sonunda bir tane de olsa aş kalır deme!
Kuyruğun sonunda olan biri için başında neler var neler kalır, bilme gücüne sahip değildir.
Onun içindir ki, her bir adımda bir hüzün yerine neşe olsun istenir;
Sevginin bütün hassasiyetini vermiş olsa bile kalbine,
Sanki yabancı bir denizin feneriymiş gibidir yine de onun aşkı.
Onu bulunca,
Uyuyan gözlere rüya gör diyebilirsin
Olasıdır ki görür de
Yalnızca çiçeklerin açtığını ya da solduğunu
Ama ona köklerini birleştirmeyi öğretemezsin
Bunun için doğum ve ölümün içtenliğini birlikte yüzdürmen gerekir
Senin verdiğin mutluluğun yanında ödünç hiçbir şey duramaz;
Eğer emanet tanıyorsa ..yani bu gelip geçici yapamam- edemem ben dediğim her şey bir tebessümün için-
Ama dolu bir tebessümün için her şey yer değiştirebilir...
Sen de iyi dayandın...
Yanıma yakışan zaferlerin vardı,
Şimdi kazanç meydanından uzaklaştık.
Şimdi ne bayram, ne yas
Ne gece, ne gündüz,
Bir gece elim elinden tutmuştu
Rengârenk ışıkların kucağında
Hatırlarsın, eteğim uçuşurdu
Deniz kokusunu alınca koynuna
Pervane olurdu kalbim sana
Anımsarsın, eteğim uçuşurdu...
Turuncu yüzlü kâğıda sarılmıştı mavi kuş-
Herkesin aşkına karışan ağdalı bir gecede...
Hava soğuksa
Suçlu herhalde mavi kuş olamazdı-
Mücrim dışarıda sürten geceydi...
Beyaz benizli kadının da dediği gibi:
kahırede buyumek hakkınde sorularım var ıznınızden