Yaşayan cesetlerin
.....üstünde kurtlanmış
..........kefenlerinin patiskası...
Ey sevgili Atatürk
Sen de bir zamanlar
benim gibi çocukmuşsun.
Bir annen varmış
tüm kaygısı Makbule ve sen olan
Hatta okulunu seçmek için
SÜSLÜ ŞEKER
Süslü şekerlere mendil açılan pazarlara,
Hasbelkader
Yaralı güvercinin takatsiz bedeni düşmüş.
Söküntüsü yaldızlanıp ipliği pazara çıkmış umutlardan
Noktası baştan konulmuş bir şiirde,
Dümeni kırık bir geminin ambarına atılıvermiş
Minik bir yolcuyum ben...
Bileti gayrımeşru kesilmiş,
Zoraki bir yolculuğun,
Nereye gidecegi bilinmeyen,
Bir gün
esmer bir güvercin konarsa pencerene
ürkütme ne olursun...
Bil ki
üzerine kış çöreklenmiş iklimlerden
Şiirler bağlardın saçlarıma…
Dizelerden kocaman kurdeleler takardın…
Yanaklarıma papatyalar
dudaklarıma dudaklarının resmini yapardın...
Şimdi sessizliğinde
İçi bitmiş bir bezelye tenekesinde
Bir imparatorluk kurmuştu menekşe
Çok gösterişli olmasa da canhane
Çok fazla el açmasa da “su” diye
Mor bir çiçek sunardı her doğan güne…
Sancısız bir günün penceresine
dilini bilmediğim
yanık bir sevda türküsü uzanır
taaa uzaklardan...
Küstah sızıların kamburlarını sürükleyen
Geleceğin, endişelerime katıldığında,
Dualarım hep iyiyi dilerdi.
Masumluğuna hayretle bakıldığında,
Yüzünde bir gülücük beliriverdi.
Kollarımda huzurla uyuduğunda,
Sus
Kelimeler dargın
Yatsıların ardına kalmış
Hücre hapsine mahkum özlemlerin haykırışları
Sus
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!