Vedanın yüzü soğuk olur
Acıtır her el ediş
Yüreğe bir taş düşer
Sessiz bakarken arkadan
Günlerine güneş doğmaz sanırsın
Bahar semtine uğramaz gibi olur
Zamanı pek bilinmeyen
Eski bir değirmen
Geleneksel yöntemlerle öğütür
Dereden su tutulunca oluğa
Değirmen döner
Çarklar döner
DELİ YÜREĞİMDE
Usandı eskittiğim yollar
Ben usanmadım sevdadan
Farklı söylemlerle
Takılıp kalan göğe
Kordon meyhanelerinde kadınlar
Kahkahalarla geceyi yırtarken
Afrodit için
Aşk öykülerinin anlatıldığı
Mitolojik efsanelerin gizemiyle
Heykel ustasının elinde
Bu deniz sarhoşluğu bana göre değil
Ben renklerin ötesini ararım sonra
Silerim ellerin bildiği rengi
Gözlerini korum uluorta
Saçlarını
En gizemli gecesinde doğanın
Çiçekler her sabah uyanırken mutluluğa
Ağaç da birlikte büyür ansızın
Gizil gücün çabasıyla
Rüzgârlarla irkilen toprakta
Kimi zeytine durur kimi kiraza
Kaşgar’da yazılır lügatim
Sesim Yenisey’den gelir
Uzak iklim türküleri söyler dilim
Uygur gibi sakin
Göktürk gibi mert
Göç yolları boyu yaratılır destanım
DÜŞ GEZGİNİ
Düşler niye geceleri bekler bilir misin
Lale suskunluğunda
Başkasından gizlemek için kendini
Sana özgü olmak için
Çok kuruyan kumlara benzer
Deniz kıyısında çocukların yüzü
Enginlerden esen deniz rüzgârı gibi serin
Yalnızlığın ürperişleri geçer içimden
Göğün altı
Duru mavisini öperken denizin
En güzel burada batar güneş
Sergileyip renklerin en güzelini
Dağ doruklarının kekiklerinden ırak
Denizin yosunlu mavisine bırakır
İstiridyenin inci damlasına
En güzel gözlerini



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!