Zile’nin Şeyh Ahmet tepesinde
Bir sabah uyandığında iri çam
Yüzlerce çocuk gördü
Pür telaş
Her çocukta bir fidan
Askere giden İstanbul’u anlatırdı bize
Elliden önceki yıllarda
Ben daha önlüklü çocukken
Kenar mahallesinde Zile’nin
Ahırkapı derlerdi
İZMİR
Antik çağda
İyonya denen
Batı sahilinde Ege’nin
Kimi söylencelerde Hitit
Antigonia’dan günümüze
Beş uygarlığı bağrında saklayan
Siyasetlerin
Dinlerin
Kültürlerin aynası
Antik çağdan gelen İznik
Üç bin yılı aşkın yorgun yaşıyla
Kurucusu Antigonia’dan beri
Helenistik dönemden Osmanlı'ya
Huzurlu suların diliyle fısıldar
Beş uygarlığın gizini
KABİR YERİNDE
Adımı bağrına işleyip
Sonsuza dek tepemde kalacak taşım
Ayrılığın kazdığı bu yontuda
İki dünya arasında kapı bekçisi
Dar sokakların kaldırımları
Gönlüm gibi ıssız artık köşe başları
Bana mı öyle geliyor yoksa
Niye matem sükûtunda kaldırım taşları
Beni mi yabancı buluyorsun bu dar sokağa
Sırdaşımız
Güvencemiz kapılar
Özenle takılmıştır evlere
Ya ağlayarak bakar
Ya gülerek
Büyük bir kozanın örülüşüne
Ferhat dağ deldi küng ile
Karacaoğlan yürekleri
Sevda ile
Söz ile
Şeddat cennet kurup
Seni düşündüğüm zaman Karam
Vapur yavaş yavaş kalkıyor sanıyorum
Bir mendil sallanıyor güverteden
Ve ben martılarla ağlaşıyorum
Seni düşündüğüm zaman karam



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!