Talan olmuş bir ömrün sonunda
Yalnızlık pençesinde yürüyorum
Yaşamak varken günahsız
Temiz
Günah deryalarında boğuldum
Her nefes alışımda
Çalındı tüm düşlerim bir akşamüstü
Abaza hülyalara dalmışken
Ürkek benliğimle
Hoyratça bir rüzgar çaldı kapımı
Selamsız ve de zamansız
Oysa daha ne umutlar
Biliyorum...
Rüzgarın konuştuğunu her gece
Usulca fısıldayışını kulağıma
Sessizce
Biliyorum...
Yitik hasretler var yüreğimde
Utangaç bir çocuk ağlar hergün
Habersiz
Biçare
Doğan güneş karanlık doğra ufkuma
Melankolik sevdalara gebe yüreğim
Bahçemde bir çınar ağacı var
O da benim gibi yalnız
Biçare
Dallarına kuşlar bile konmuyor
Sararmış yapraklarıyla
Yeni bir baharı bekliyor
Yüreğim yangın yeri
Yine yoksun
Sensizlik
Serseri bir kurşun gibi saplanır bedenime
Bir heyecan kasırgası
Adını her duyduğumda
Gecenin sessizliği
Sisli bir bulut gibi çöker yüreğime
Her gün yıldızlarda seni arıyorum
Yıldızlar nerde
Bende bilmiyorum
Belki çiselenen yağmurlarda akıyorsun
Bir mermer parçası
Taşı beyazdan
Koyacaklar taşın üstüne
Tahtadan bir uzun kutu birazdan
Düşünmezdi hiçbir giden
Nusaybin`de akşam oluyor
Rüzgarlarda hoş bir meltem kokusu
Ezgiler yayılır diyar diyar
Ve sen akıp gidersin
Akıp gidersin yalnızlıklara
Sümerler yok artık buralarda
Her akşam yıldızlara dalar gözlerim,
Ay ışığı altında seni düşünürüm.
Yalnızlığımı yıldızlarla paylaşırım.
Bitmesine az kaldı hasretin anne!
Senin sözlerin küpedir kulağıma,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!