Buse deyip geçmeyin saklıdır nice izler.
Sıcak bir dokunuşta derin huzuru gizler.
Duyulur ılık bir haz, mutludur her dem yüzler.
Sevgiyle atan kalbin altından kapısıdır.
Hüzün dolar gönlüme üşüdükçe sol yanım,
Yüreğini aşkımla bir kez karmadın canan.
Lime lime etsen de inan ki yanmaz canım,
Saklı gönül yaramı bir kez yarmadın canan.
Aşka hasret kalbimi yalnız bırakıp gittin,
Selam olsun sizlere canlarını verenler.
Sarılmışlar Bayrağa yolcu eder yarenler.
Açılmış kucakları bekler sizi erenler.
Bu gün dilde senamız canlar Hakk’a yürüdü.
bir Ülke’de:
hastane,
cami,
cezaevi,
adalet sarayı…
çok fazla yapılıyorsa,
Boğazında köprüler, sıralanmış gemiler.
Kalabalık şehirde, yükselmekte kuleler.
Eskilerden yapılar, dökülmekte eserler.
Yıkılmış surlarınla, bir tarihsin İstanbul.
Dikilmiş binaların, bir çirkinlik nişanı.
Bir bir geçti mevsimler dönüp duruyor Âlem.
Özlem dolu gönlümden eksilmiyor hiç elem.
Yine geldi sonbahar acep gelir mi selam?
Ne yağmurlar ne rüzgâr, ne de hasret bitmiyor.
(Hikaye)
Okullar açılıp dersler başlayalı, henüz bir ay kadar oldu. Güneydoğunun güzel ilçelerinden birinin merkeze yakın bu şirin köyünde, henüz ikinci yılıma başlamıştım.
İlk tayinim Güneydoğu’ya çıktığında önceleri biraz tedirgin olmuş, fakat burada yaşayan bu güzel insanları tanıdıktan sonra, bazen, iyi ki buraya geldim ve bu insanları tanıdım diye kendi kendime söyleniyordum.
Yeşillikler içinde, meyvesi, hayvansal ürünü bol olan bir köydü,Yiyecek sıkıntısı diye bir sorunum hiç olmamıştı. İnsanların eli açık yardımsever insanlardı. Ramazan ayında hiç yemek yapmamıştım. Ya iftara gittim, yada bana yemek getiriyorlardı.
Ana ocağım, Karadeniz’in uzak bir ilinin yükseklerde bulunan bir köyündeydi. Zengin olmayan, fakat yaşadıkları her ana şükreden insanların, dayanışma içinde oldukları bir köyüm vardı. Köyümü çok severdim. Bu nedenle geldiğim bu köyü ve insanlarını da çok sevmiştim.
Yar’dan gelen bir haber yine üzdü bu akşam.
Umutsuz kalan gönül uzun yüzdü bu akşam.
Bu Bayram…
Mazlumların sesine derman olsun, bu bayram.
Deste deste günahı Mevla silsin bu bayram.
Çeşit çeşit dertlerle yaşam savaşı veren,
Gördüm ya! Gül yüzünü, gözler melül bu gece.
Elimde kalem şaşkın sözler melül bu gece.
Üstümüzde Asuman sarsın bizi koynunda,
Yıldızlar desen desen örtümüz tül bu gece.




-
Perihan Pehlivan
Tüm Yorumlarmerhaba, Mehmet bey sizi yeni kurduğum**Gönül pınarından süzülenler** grubuma davet ediyorum buyurun. sevinirim hayatınızı okuduğumda aynı yerlerde gezmişsiniz aynı hava ve suyu paylaşmışız. selamlar