Biz bu handa müsafiriz
Üç gün duracağız can, biz
Hem mü’min hemde kâfiriz
Üçte rücu edecekler
Kavuşan geri döner mi?
İsyânkârlıkda hüner mi?
Milletin çilesi sırtında, gezer
Dört cehar perişan şeşler ağlıyor
İslâm’ın başında yonanlı sezer
Dervişler perişan puşlar ağlıyor
Kulak ver sözüme dinle bir zaman
Uyan artık uyan hey be sevdiğim
Tevazu kaftanı sarsın bi tamam
Can çıkmazsa çıkmaz huy be sevdiğim
Lüferi Hamsisi Sazağı ile
Huzuru yüz sene önce defnettik
Seadet firarda gönül muzdarip
Yirmi sene önce anca farkettik
Pranga takmağa bu Millet yarar
Prestij ederken saçını tarar
Münkirlik, müşriklik, mürtedlik hariç
“Müslüman her türlü günâhı işler”
Yalanın mucidi cinni şeytan piç
“Müslümana hiç yakışmaz” demişler*
Günâh da, sevap da müslüman için
Atalar demişler görünen dağın
Dumanı eksilmez, erimez karı
Ardında, gül açan bağçenin bağın
İçinde: bülbüle dikendir barı
Âşkını figanla gülüne bülbül
MUHTASAR İBRÂHİM NEBÎ
Kemâlât özde meraktır
Merâksız gönül çoraktır
Çorak tohumu firâktır
Emeli zer-i sim idi
İBRET AL HALLÂK’IN İHTİŞAMINDAN
Durduğum yer arş-ı alânın altı
Titrerim Allâh’ın ihtişamından
İmândır insana farz olan altı
HAK hududta, durmayanlar
Sürünerek uçar gider
Atıp, atıp vurmayanlar
Avdan önce kaçar gider
Bire hain müfteri münafıklar sürüsü
Bendeliklerinizle demokrasinizinde
Başka hiçbir ülkede görülmemiş birisi
“BELHÛL ADALL” lığınız demokrasinizinde
Araplar encâmında düâ etmekten vazgeç




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!