Garip bir mahâlde doğmum beğim
Dağlarla çevrili biçimde köyüm
İrençberlik idi mahud mesleğim
Makûs bahtı kara göçümde, köyüm
Ekilecek toprak yok dense olur
Köyümüzden haber vereyim dinle
Dede Tahir asker oldu bu sene
Ayı Rafet yandı inin içinde
Fare Refik kora basar bu sene
Güdük Zeynel yarışmağa başladı
Senden kaçan kim olsa bil külliyen namerttir
Ey gardaşım dervişân Mehmet İSLÂMİ merttir
O yayla şahinidir, havası, suyu serttir
Derisini kazısan Âşk kaynatan köz çıkar
O sendeki mizânla benim hesap tartılmaz
LÂĞIM ALTI BİR LEŞTİ LER
Geçen gün bir tanıdıktan
Enterasan haber geldi
Sakın kırarak sandıktan
Çıkıp köye gelme dedi
Yağ bozulur bal bozulmaz diyenler
Zannetmeyin bunlara sır verilmez
Kendi kazancını kendi yiyenler
Asillere; ihtar-ı dur verilmez
Cihâdı emreden Yüce Ellâh’tır
Mehmedim bu davâ arştan ferşine
İlayı kelimetiullah ezelden, ezel
Bunun için savaşan o asker güzel
Kelâmı kadimde der ki Lemyezel
Üstümde gezerken çiğner ezerdin
Anan olduğumdan beni üzerdin
Kucağıma geleceğin sanmayıp
Bazan adam sende deyip çizerdin
Harman yeri olduğunda mı başın
Kâfire Kuyu
Kazıp açmadıı
Vermiyor suyu
Kızıp içmedi
Değişmez huyu
İnsanları hayvan kadar saymıyor
Uyan artık nolur MESCİD-İ AKSA
Üç kıt’amı gasbeyledi doymuyor
Gadasını alır MESCİD-İ AKSA
Sahih Müslüman mı kalmadı yoksa
KÜFÜRE SECDE EDEN ZÂHİR’E
Ey umumhaneden tevellüt eden
Nesepsizden, nesepsizsin nesebsiz
Üç kıt'aya hüküm fermaydı deden
Ona bile küfredersin hasepsiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!