Devir, ne biçim devirdir,
Söze itibar mı kaldı?
Herkes bir dolap çevirir,
Şeref, namus, ar mı kaldı?
Yalan dolan hep işimiz.
Alan gitti, çalan gitti.
Falan gitti, filan gitti.
Hazinesi olan gitti,
Hepsi kaldı şu dünyada.
Yolu yordamı yitiren,
Kimi, başın açar kimi, kıçını.
Kimi de,türbanla örter şaçını,
Uzun giymiş, kısa giymiş kime ne?
İsterse boynuna taksın haçını.
Ben camiye gidiyorsam ona ne?
Açın kapıları, yola çıktık biz.
Akıncılar dolu dizgin geliyor.
Endişeye kapılmanız gerksiz,
Bize peygamberler, yol gösteriyor.
Adem de, Musa da, İsa da...Birdir.
Canımdan, kanımdan kattım toprağına
Rüzgarında, bulut bulut savruldum.
Göz yaşı oldum...
Damla damla düştüm yanaklarına.
Bir gün…Günlerden bir gün,
Cüneyd-i Bağdadi Hazretlerine,
Bir papaz geldi,
Dikildi önüne.
-Ya Cüneyt,sana bir sualim var.
Sen mi üstünsün ben mi?
O büyük adamdı, oturunca koltuklar dolardı,
Onunla sohbet eden adamın yüzü gülerdi.
Güzel konuşurdu, vatanımız için hayır dilerdi,
Seni unutamıyoruz, mekanın cennet olsun Sarıyıldız.
Güzel ağırlardı muhtarları, gelen misafirleri, ağaları,
Mor yeşil dağların çevreni süsler.
Ceyhan ile Aksu ovanı besler.
Elvan elvan çiçek açar ovanda.
Tiyekler altında keklikler öter.
Ben de düz ovana konup öteyim.
Geliyor çığ gibi, geliyor bekle.
Yüzyıllardan beri işte, dipdiri.
İman bayrağını mıhlamış göğe,
Selamlayıp durur, son peygamberi.
Geliyor, korkmayın elbet yıkacak.
Bütün çocukların bir araya geldiğimizde hep beraber şiirlerini tekrar tekrar okuyup seni sevgi,saygı,takdir ile anarak seni ne kadar özlediğimizi bir kez daha anlıyoruz. Sana hasretimizi anlatmaya kelimeler yetersiz kalır.Mekanın cennet olsun (cennette olduğuna inanıyorum) babacığım.
BABACIĞIM, SENİ ÇOK ÖZLÜYORUZ. RUHUN ŞAD, MEKANIN CENNET OLSUN, İNŞALLAH.