Hükümetler değişir
Partiler değişir
Ama o değişmez
Çünkü o temel ilkedir.
Eğitim için para lazım, para.
Bir kahya için en büyük mutluluk,
Efendisinin üniformasını giymekmiş!
Amerikan formalı şimdi kıyafetler
Üretim polisiye tedbirlerle durduruldu.
‘’keyfimin kahyası mısın? ’’
Kelebek kanadı kadar nazlı
güvenle, güvensizlik arası
güven! Öyle bir şey ki
ne çok konuşmakla kazanılır
ne de susmaktır işareti.
Doğanın özel bir nimeti.
''Tek dil biliyorum! '' diye üzülürken
Öğrendim, vücut dilim olduğunu.
Dilimin birini dahi kullanamazken,
İkincisine sevinemedim doğrusu.
Dilimin ucunda durur da kelimeler,
Yorulmuş imparatorluk
Yorulmuş 2. Abdülhamit
Bırakmış onu kollarından
İzmir halkının da yardımıyla
Bırakmış onu denize karşı.
Bütün güzelliği ve ihtişamıyla.
Caminin kubbesi kalkanımız
Minare zıpkınımız…
Korkar sanıyoruz günahlarımız.
Çok gerilerde kaldık.
Yalvarmak çözüm değilmiş,
Ben de vatandaşım nihayet
Bir çok vergi asılı boynumda
Gururla taşıdım bir müddet
Geri döneceğine inandım da…
Evet geri döndü nihayet
Neden sürgün olduğunu zamanla anladım
Ben de bu sürgünlüğü, artık onayladım!
‘’sofrada yeri, öküzümüzden sonra gelir! ’’ demişsin şiirinde
Kadınlar hala suskun! Yönetim erkek egemenliğinde
Ve hala, erkekler öküz olma peşinde…
Zor işler yüklendi, senden sonra da öküzlere
Gecekonduları yıkarken,
mafyaya karşıyım diyorsun.
Seçimlerde,
yıktığın yerde,
sandıktan çıkıyorsun.
Mafya bunun neresinde.
Elim görüldü, tuttuğum maşada
Suçlanan parmağı kestim.
Daha dokuz parmak var sırada
Onları kurtarmak adına…
ardındaki gövdede gizlendim.
Sevdiğimiz bir abimiz kendisi. Bir grupta yayınladığı şiiriyle tanıdım kendisini. Mizahı kullanır şiirlerinde, bununla birlikte duygusal şiirleri de yok değildir. Popüler şiirleri de var, güzel tabi. Ayriyeten grup da kurdu sağolsun, ne de olsa mizah seviyoruz.