Bak ruhum bu kış günü nasıl da yangınlarda,
Saçlarımdaki alev az da ispat etmez mi?
Sen bir bahar yaşarsın, ömrünce artık anla,
Benim yanan bedenim, buzda rahat etmez mi?
Çile kanadını kırdı mı senin,
Nedir dudağında bu feryat, enîn.
Yareliyim yareli
Bana değdi yar eli,
O günden beri gülüm,
Özlediğim yar eli.
Ah yarim bir hüzünlü gurbete düştüm ben de,
Neden mi çünkü benim vatanım, yurdum sende.
Ben senden ayrı her dem gurbetteyim sevgilim,
Seni bilmekle başlar, yükselişin ivmesi,
Yüreği sonsuzluğun deniz gibi dövmesi...
Seni bilmekle ruhun kanatları açılır,
Cennetin bir meyvesidir kainat,
Sanki yasaklanmış gibi ezelde.
Bir kaç parça ısır, çiğne ve de tad,
Sakın ki doldurma çuval ve heybe.
Bir yaz akşamıdır, yıldızlar vardır,
Rüzgar tatlı tatlı şarkı söylüyor.
Bahçemiz küçücük, evimiz dardır,
Ama yüreğimiz, her an gülüyor.
Eneden uzak bir zeybek tablosu,
Özlediğim benim, her şeyi nurdan.
"Haydi bre efem!" derken bengisu,
Akmalı kalb adlı billur fağfurdan.
Yetti Gayri
Ey Ayyüzü aydan âri
Bu ayrılık yetti gayri.
Bak geliyor vuslat vakti,
Dinle bak yıldızlar hutbe okuyor,
Ötelere ait nurlar dokuyor…
Hak namına nutka gelmiş her biri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!