Gök ve bayrak gel dese
Bir dolu vesvese
Bebekler çömelse
Tavuklar kümese
Bu nasıl adese
Beyaz bir sessizlik çöker dağlara,
Yiğitlerin izleri karla yıkanır.
Her adımda umut düşer dualara,
Şehitlerin kanı vatan diye koklanır.
Ayazda titrerken her bir nefesler,
Yüreklerde tüter kutsal hevesler.
Şairin boş sayfasıdır hayat,
Her satırda bir hüzün, bir hat.
Yazarken silinir her bir iz,
Kelimeler kalır, gönülde sız.
Bir adım atar, kaybolur iz,
Bir akşamüstü sessizlik çöker,
Parkta bir adam, bekler de bekler.
Elinde çiçek, solmuş bir heves,
Gözlerinde yorgun birer kafes.
Yanına gelir yaşlı bir derviş,
Benimki yalnızlığa teselli
Seninki sonsuzluğa bedelli
Bu serseri sokak da esen deli yeller
Benim kaderime yön veren Çelik eller
Yağan yağmur altında ıslanan
Uçan balon gibi olmalı insan
Kağıt gibi kaçmalıdır damlalardan
Şefkat bulutları açsada ardından
Hüznü bulut ardından okşuyor
Derdim,davam nemidir?
Bu hayat meşkası da.
Kağıdı,ter ile ıslatan;
Mürekkep in hokka sında.
Derde derman,yare Yaren nemidir?
İki farklı koldaki farklı eller
Bir yanda coşkun seller bir yanda sakin göller
Hep mi derinden yaralar bu Keskin diller
Kızıl bir hüzündür gökyüzü şimdi,
Güneşle vedalaş ufukta sessiz.
Alaca bir örtü iner dağlara,
Rüzgarın fısıltısı karışır suya.
Her renk bir hikaye, her ışık bir söz,
Gün biter, doğada başlar bir nefes.
Gönlümde bir sevda yandı,
Hasret yarası mı sandı?
Bu yolda aşk beni andı,
Umreme gölge düştü.
Hac yolunda süzüldüm de,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!