Kan damlayan yollarıma,
Bir ağıt düşer kalbime.
Gece hüzün sarar zarıma,
Sürgün bağlar bağrım bile.
Bir gül solar avucumda,
Dedin ki bu sevda nedir ki bende
Niçin titrer kalbim her yeni günde
Medine bir aşktır saklı gönlünde
Resul’ün adıdır her taşta bazen
Nur olup ufkunda ışıklar süzen
Hayatı şimdi tavanın beyazında arıyorum
Küflü duvarların açık sarısı miğdemi bulandırıyor
Yavaş yavaş merdivenden tak tak iniyorum
Yemekhanenin taş yolları mermeri andırıyor
Yine kendime bir şekilde sınıfta buluyorum
Nerede kalmıştık sızılar bitmez
Yürekten vurmuşken bir yara gitmez
Ezgiler susmuşken baharlar yetmez
Hayalin gözümde bir nakış olur
Geceler dilsizdir susar yıldızlar
Bir nesil doğuyor umutla dolup taşan,
Kalplerinde iman, hak yolunda hep koşan.
Zorluklar yıkmaz onu, her engeli aşan,
Adaletle yücelir, zulme karşı baş eğmez.
Kuvvetini haktan alır, yüreğiyle savaşan,
Mazlumun sesi olur, zalimlerden uzaklaşan.
Kalemim kağıtta bir garip dans eder,
Buruşan her kağıt ile ömeümden ömür gider.
Mırıldanılan her beyit kulağıma üfler geçer,
Karaladığım her kelime beni yaralar geçer.
Cümlemin sonu görünüyor zahir.
Ben bir defter, satır mıyım?
Kaleminin hatırıyım.
Dökülen her yazın ile,
Sana sırdaş satırıyım.
Dedi ki: Ben neyim sana?
Yavaş yavaş her yaşayan
Öleceğiz müjdeler olsun
Kalmayacak hiç sapıtan
Öleceğiz müjdeler olsun
Musallâdan buz gibi ensen
Bir damla sevdanla başlar her an
Yüreğime düşer huzurun rüzgar
Sensiz her gecede kaybolur zaman
İçimi sarar karanlıkta rüzgar
Bir gülüşünle açar içimde bahar
Bir mum gibiyim en ince esintiye bakar
Benim yarim kulağına hafif küpeler takar
Gördüm göreceğim az kaldı sanki kalkıyor tül
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!